161 syf.
·
Not rated
·
Read in 28 hours
SEN HARİKA BİRİSİN SAİNT-SİMON
Merhaba, Ben Saint-Simon. 17 Ekim 1760 yılında doğdum. Terazi burcuyum. Asaletim Adaletimdendir. Bir çok olaya "Fransız" olduğumu söyleyebilir comte. İnanmayın ona. Her hocanın vardır öle yaramaz öğrencisi.. Her neyse işte 19 Mayıs 1825 de ölmüşüm. Şimdi beni tanıdığına memnun olduğunu sanan @kimya__hatun dan dinleyin beni :) Saint
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk Sosyalist
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk SosyalistCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 2017933 okunma
İyice bil ki, günahtan yüzlerce âlem olsa, bir tövbenin hararetiyle erir, yok olur... yoldan kalkar! Lütuf ve ihsan denizi dalgalanınca, erin de günahını mahveder, kadının da! ..
Sayfa 135 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hazret-i Yunus aleyhisselâmın kıssa-i meşhuresinin hülâsası: Denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş. Deniz fırtınalı ve gece dağdağalı ve karanlık ve her taraftan ümit kesik bir vaziyette لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّٖى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَ münâcatı, ona süraten vasıta-i necat olmuştur. Şu münâcatın sırr-ı azîmi şudur ki: O vaziyette esbab bi'l-külliye sukut etti. Çünkü o halde ona necat verecek öyle bir zat lâzım ki hükmü hem balığa hem denize hem geceye hem cevv-i semaya geçebilsin. Çünkü onun aleyhinde "gece, deniz ve hut" ittifak etmişler. Bu üçünü birden emrine musahhar eden bir zat onu sahil-i selâmete çıkarabilir. Eğer bütün halk onun hizmetkârı ve yardımcısı olsa idiler, yine beş para faydaları olmazdı. Demek, esbabın tesiri yok. Müsebbibü'l-esbab'dan başka bir melce olamadığını aynelyakîn gördüğünden sırr-ı ehadiyet, nur-u tevhid içinde inkişaf ettiği için şu münâcat birdenbire geceyi, denizi ve hutu musahhar etmiştir. O nur-u tevhid ile hutun karnını bir tahte'l-bahir gemisi hükmüne getirip ve zelzeleli dağvari emvac dehşeti içinde; denizi, o nur-u tevhid ile emniyetli bir sahra, bir meydan-ı cevelan ve tenezzühgâhı olarak o nur ile sema yüzünü bulutlardan süpürüp, kameri bir lamba gibi başı üstünde bulundurdu. Her taraftan onu tehdit ve tazyik eden o mahlukat, her cihette ona dostluk yüzünü gösterdiler. Tâ sahil-i selâmete çıktı, şecere-i yaktîn altında o lütf-u Rabbanîyi müşahede etti.
Ümit Yaşar Oğuzcan... Alıntı.
Tam 23 kere intihara kalkışmış ve her birinde de inatla hayata itelenmişti Ümit Yaşar Oğuzcan. Pek kişi bilmez bu hikayeyi , “Acılar Denizi” şiirinin nereden geldiğini ve asıl vicdan azabının ne olduğunu. Ümit hayattan kopmak için çok çabalamış lakin başaramamıştır, babası Lütfü Bey, annesi Güzide Hanım kahrolur oğullarının vaziyetine. Tabii
172 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Samet Ağaoğlu, eserin en başında Orhan Veli'nin, en sonunda Sait Faik'in, bu iki edebiyatçının arasında ise yirmi farklı siyasetçinin portresini çiziyor. Daha doğrusu portresini yazıyor. "Portre yazılır mı?" demeyin, Ağaoğlu yapmış; olmuş. Mesela, Osman Bölükbaşı'nın boyunu posunu, yüz hatlarını öyle anlatmış ki, okurken gördüm
Aşina Yüzler
Aşina YüzlerSamet Ağaoğlu · YKY · 201111 okunma
112 syf.
·
Not rated
BENDENİZ, KARTAL, MAZHAR LÜTFİ, MÜMTAZ: MAVİ GÖZLÜ DEV
Öncelikle herkeslere merhaba. Uzun zaman sonra tekrardan inceleme yazmak müthiş bir şey. Yazmaya açmışım meğer. Neyse bu incelemeyi bana yazdıracak olan en önemli sebebime gelelim: Öğretmenim. Kitap, edebiyat, sanat, müzik, felsefe, din ve daha neler neler konuşurdum onunla. Dergi rica etmiştim bir keresinde ödünç vermeyi kabul etmişti :) ama
Henüz Vakit Varken Gülüm
Henüz Vakit Varken GülümNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 202211 okunma
Reklam
116 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.