"Hani, Ashâb-ı Kirâm, ayrılalım, derlerken, Mutlaka Sûre-i ve'l-Asr'ı okurmuş, bu neden? Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh; Başta îmân-ı hakîkî geliyor, sonra salâh, Sonra hak, sonra sebat. İşte kuzum insanlık. Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık."
Sayfa 290 - Şule Yayınları | SafahatKitabı okudu
"O nûru gönder, İlâhî, asırlar oldu, yeter! Bunaldı milletin âfâkı, bir sabah ister. İnâyetinle halâs et ki, dalga dalga zalâm İçinde kaynamasın çarpınıp duran İslâm! Bu secde-gâha kapanmış yanan yürekler için; Bütün solukları feryâd olan şu mahşer için; Harîm-i Ka'be'n için; sermedî Kitâb'ın için; Avâlimindeki âyât-ı bî-hisabın için; Nasîb-i dâimi hüsran kesilmiş ümmet için; Şu hâk-i pâke bürünmüş semâ-yı rahmet için; Biraz ufukları gülsün cihân-ı İslâm'ın! Hudûdu yok mu bu bitmez, tükenmez âlâmın?"
Sayfa 288 - Şule Yayınları | *Safahat / Hatıralar / Necid Çöllerinden Medîne’yeKitabı okudu
Reklam
"Kur'ân'ı yeryüzünden kaldırmak için nice Gladiston'lar, nice Şeddâd'lar geldi, geçti. Fakat hepsi hüsrandan başka bir şey elde edemediler."
Sayfa 261 - Şule YayınlarıKitabı okudu
"...Ben ki ölümü çok tabiî bulurdum. Bazan çok sevdiğim birinin ölümünü benden saklarlardı. Yahut yavaş yavaş söylerlerdi. Ben de için için gülerdim. Bundan tabiî bir şey olur mu? Beni hiç anlamıyorlar. Böyle bir haber karşısında düşüp bayılacağımı sanıyorlar, derdim. Fakat vakta ki Naim'in ölümünü haber aldım... Nasıl diyeyim... Cihan yıkılmış da ben altında kalmışım zan ettim. Bana öyle geldi. Zaten ondan sonra hayatın bir zevki, bir neşesi kalmadı. Meğer ben Naim'i ne kadar severmişim!.."
Sayfa 254 - Şule YayınlarıKitabı okudu
"Ahmed Naim: - Hadis tercümesiyle meşgul olmaya başlayınca, ondan evvel vaktimi ne kadar zâyi ettiğimi anladım. Bu ilim dururken başka şeylerle uğraşmak ne boş şeymiş! Yüksek âlimlerin bu işe verdikleri ehemmiyetin sebebini de şimdi anladım."
Sayfa 253 - Şule YayınlarıKitabı okudu
M. K.... EMRİ İLE ÖLDÜRÜLENLER!
- "Zaten İskilipli Atıf Hoca, şapka kanunu çıkmadan şapkaya karşı bir risale yazıyor..." - "Evet, öyle olduğu halde şapka kanunundan tutuklandı ve idam edildi. Mehmet Akif Ersoy Mısır’a İstiklal Mahkemelerinde idamla yargılanacağından dolayı kaçtı. Mehmet Akif’in arkadaşı, Sebîlürreşâd Gazetesinin ana sahibi Eşref Edip Samsun’da idamla yargılandı. Mısır ile sürekli mektuplaşıyordu, Akif oradan idamla yargılandığını takip ediyordu. Akif kaçmasaydı o da yargılanacaktı. Birinci mecliste dört yıllığına seçildiler, üç yıl sonra meclis feshedildi, niye feshedildi? Atatürk’e verilen bir yetkiyle. Meclis, sürecini doldurmadan feshedildi. Sonra da Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski ismiyle Cumhuriyet Halk Fırkası, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti adı altında başladı. Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nde kimlerin mebus olacağının listesi yapıldı. Burada Mehmet Akif ikinci Meclis’e İslamcı olduğu için giremedi. Trabzonlu Ali Şükrü Bey, Topal Osman tarafından M. K. emriyle bu sebepten öldürüldü!.."
Sayfa 38 - M. Taha İnci'nin Tarihçi Yazar Şükrü Altın'la "Sürgündeki Son Halife, Abdülmecid Efendi" isimli eseriyle alâkalı yapılan, "Bugün ders kitaplarında gerçek tarih yok!" Başlıklı MülâkatKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.