...İzmir'den Karaburun'a ikinci gidişim artık gündüz gözüyle oldu. Karşımıza önce Balıklıova ve Gerence Koyu çıktı. Koyun arkasındaki yamaçlar Akdağ'a (Bozdağ ya da Mimas) kadar uzanıyordu.¹
1 Karaburun, Homeros'un Odysseia'sında "rüzgârlı Mimas" diye geçer. Mimas, Karaburun yarımadasının tam ortasında, doğudan batıya uzanan 1212 m yükseklikteki beyaz kayaları olan Akdağ'ın (Bozdağ) Rumca adıdır. Tarihçi Doukas aynı dağı "Stylarion" diye adlandırır.
Sayfa 181 - Sia Kitap, 1. Basım: Eylül 2021 (İlk Baskısı: 2016)Kitabı okudu
Marifet namussuzu öldürmek değil, namussuzluğu itibardan düşürmektir.
M.K. Atatürk
Bozdağ ve Sultan Yaylası'nda türlü içki âlemleri tertip ederek ömür sürmeye başladı. İçkiye ve kadına çok düşkündü. Bilhassa şarap içmekten pek zevk alıyordu. Bu yüzden «Sarhoş Selim», annesine benzediğinden «Sarı Selim»> diye çağrılıyodu.
Sayfa 98 - Ötüken Neşriyat
BILINMEYEN GERÇEKLER
Türk – Yunan Harbi, milletimizin tarihî şahsiyyet ve hissiyatına muvafik fiil ve fikirlerle başarıldıkan sonra M. Kemal Paşa ilk olarak 1922 Şubat'ında İzmir’de toplanan “Birinci İktisad Kongresi”nde – perde arkasindaki “Hilâfet Pazarlığı”na bağlı olarak, söylediği şu sözlerle “din” ve “târih” inkârı mevsimini başlatmıştır:
Osmanlı târihinde
Peygamberimizin de (a.s.m.) bu konuya işaretle şöyle buyurduğunu görmekteyiz: "Âdemoğlu 'malım', 'malım' der. Hâlbuki ey Âdemoğlu! Senin malından (sana kalan sadece) yiyip bitirdiğin, giyinip eskittiğin ve sadaka olarak verip bıraktığından başkası değildir." (Müslim, Zühd, 3; Tirmizî, Zühd, 31)
"Şu bir ay içinde olup bitenlere bakıyorum da, sahiden dünyanın tersine döndüğüne inanasım geliyor. Şu M.B.K.'nın bölünmesi nasıl bir akla zarar iş!.. Kalanlar diyorlar ki, Bu paketleyip yurt dışına çıkarttıklarımız var ya, işte bu arkadaşlarımız birtakım şeyler yapmak istiyorlar ve iktidardan ayrılmamanın yollarını arıyorlardı. Biz, demokrasiden yanayız. İktidarı sivillere vereceğiz; yani biz, bir şey yapmak istemiyoruz! Bu arkadaşlarımızı, memleketin selameti için yurt dışına çıkardık."
Sayfa 32 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, Çenebaz Osman Efendi, 28 Ekim 1960Kitabı okudu
ittihat terakki ve osmanlı
Celal Bayar'ın evinde ve huzurunda
Sayın Tayfur Sökmenden dinlenmiştir.
ttihat ve Terakki'nin önemli kişilerinden biri olan Ferit Tek. Abdülhamit aleyhine bazı hareketlere girdiği ve yakalandığı için, Fi-zan'a sürülmüştü. Bana bir gün bu sürgün hikâyesini uzun uzun anlattı.
Trablusgarp'a sürüldükten sonra bir süre orada kalmış ve bölgenin
M. Kemal in Kuran ı Tercüme Ettirmesinin Nedeni
Evet Karabekir! Arapoğlunun yavelerini (saçmalıklarını) Türkoğullarına öğretmek için Kuran ı Türkçe ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutacağım ;ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler
[Uğur Mumcu, Kazım Karabekir Anlatıyor,sh.93-94,İstanbul,1990;İsmet Bozdağ, Paşaların Kavgası:Atatürk - Karabekir, sh.158-160,İstanbul,1991]
" Milletler, boşuna ölmez, boşuna kan dökmezler. Eğer zaferler, bir milletin hayatında çok derin değişiklikler yapmamış, ona milli bir güven sağlamamışsa, bazı budalaların böbürlenmesinden başka bir işe yaramamış olurlar. Hiç bir değerleri yoktur.. Savaş, zafer kazanmak için değil, amaca ulaşmak için bir vasıtadır. Eğer savaşın milli bir amacı yoksa katliamdır."
M.K. Atatürk
Sayfa 188Kitabı okudu
Yunan Kralı Konstantin'in üzerine resmi işlenmiş bir halı idi. Yola serilmişti ki M. Kemal Paşa, Konstantin'in suratına basıp eve girsin!
Birden öfkeyle bana döndü:
- Nedir bu?.. Bu rezilliği kim düşündü?.. Bir milletin devlet başkanı o milletin bayrağı gibidir. Kişiliğini sevmeyebilirim ama saymaya mecburum... Kaldırsınlar halıyı yerden, çabuk!..
Sayfa 66 - Truva
“Zeka, dikkat, iffet en büyük muvaffakiyet amilinizdir.”
M.K.ATATÜRK
Sayfa 64
“...Hiç kimse kimseden daha akıllı değil! Birlikte, herkesten daha akıllıyız! Millet ve devlet işlerinde herkes, herkese yardım edecek ve hiç kimse bundan bir iftihar payı çıkarmayacak. Düstur budur.” M.K. Atatürk
Sayfa 28