Fazla düşünmekten obsesifleşen güzel insan Mustafa Kemal Paşa
Yemekten sonra salona geçtim. Dört koltuklu bir masa önünde oturdum. Çok kalabalık vardı. Otelin üç salonu da açıldığı halde garsonlar şurdan burdan buldukları masaları, sandalyeleri getirerek otelin misafirleri için hazırlıyorlardı. Ben, bu dar vaziyette tek başıma dört koltuğu atıl bırakıyordum. Otel misafiri olmadığım halde buna hakkım var mıydı? Biri gelip bana - efendi, sizin burada oturmaya hakkınız yoktur. Oturmak hakkını haiz olanlar ayakta kalıyorlar... dese ne cevap verebilirdim! ...Hemen kalkıp gitmek ve bir daha bu otele gelmemek hatırıma geldi. Fakat Madam Cemal Paşa ve rüfekası ve Emin Bey'le hiç olmazsa vedalaşmak istiyordum. Hülasa bir sıkıntı, bir üzüntü, bir garabet bütün benliğimi istila etmişti. Bir noktayı halletsem sanki müsterih olacaktım. - Burada yemek yemeye, oturmaya hakkım var mı? Bu müşkülümü ertesi günü doktor Vermer'den hallettim. Evet! Bu otelin lokanta ve salonu umuma küşadedir. Otele nazil olanlara mahsus olduğu şimdiye kadar mevzuubahis olmamıştır.
"Albay Mustafa Kemal beş ay önceki düşmanın ilk karaya çıkış hareketinden beri 19. Tümen başında parlak şekilde savaşmış ve İngilizlerin Anafartalar bölgesinde son büyük çıkarma hareketleri karşısında en müşkül bir anda kumandayı üzerine almıştır... Bu görevi, büyük bir cesaret ve bilgi ile başarmıştır. Kendisini bu hususta takdir ettiğimi bildiririm.''
82 öğeden 231 ile 82 arasındakiler gösteriliyor.