Çağımıza ve materyalist sisteme bir sitem :)
"Ne de olsa çoğu kişi için tabut, başını sokabileceği tek yer."
Sosyal(!) medyaya rağmen :)
Amerikalılar, 1957'ye kıyasla, kendilerini dört kat daha fazla "yalnız kişiler" olarak tanımlıyor.
Bugünün gençleri bireysellik dilini de ana dilleriymiş gibi konuşuyorlar. Onlar için birey daima önce geliyor; kendinden memnun olmak her zaman en önemli şey. Ben Nesli'nin beklentileri fazlasıyla iyimser: Üniversiteye gitmek, çok para kazanmak hatta mümkünse meşhur olmak istiyorlar. Ancak bu nesil, üniversiteye girerken büyük rekabetin yaşandığı, iyi bir iş bulmanın ve o işe devam edebilmenin zorlaştığı, ev ve sağlık giderleri gibi temel ihtiyaçların ateş pahası olduğu bir dünyaya adım atıyor. Umudun yükseklerde uçtuğu, gerçekliğin ezip geçtiği bir zaman dilimi.
Sayfa 13 - Kaknüs Yayınları
Narsisizmdeki artışın kökleri derinlere dayanıyor. Kendimizden memnuniyet duymakla kalmıyoruz, "acaba yeterince iyi miyim" diye sormayı bile kendimize yakıştıramıyoruz. Öz saygıya kafayı takıp fark etmeden narsisizmin temellerini atıyoruz, çünkü bireyin gereksinimlerinin her şeyden önemli olduğuna inanıyoruz. Bu inanç, öz saygı programları tarihin karanlık sayfalarına karışsa dahi, içimizde yaşamaya devam edecek.
Sayfa 101Kitabı okudu
Temeli olmayan öz saygı çalışkanlığı değil, tembelliği teşvik ediyor.
Herkes hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanırsa, bu tahmin sonunda gerçek olur.
Küçücük evler bile insanların alım gücünü zorlarken, diziler köşklerde çekiliyor. Sanki biri bizimle dalga geçiyor.
Çok sayıda kişi yirmili yaşlara geldiğinde işinde umduğu tatmini ve heyecanı bulamıyor ve maaşlannm küçük bir evi bile geçindirmeye yetmediğini görüyor. Bu artan özgüvenin stresli olabileceğini belirten bir kısaltma var: TB! (Tek Başınasın!)
kader denilen olgunun varlığına psikolojik açıdan inanmak mantıklı. eğer inanmazsanız, her başarısızlığınızda kendinize olan güveniniz zarar görecek
Sayfa 205 - kaknüsKitabı okudu
➤Çok sayıda aile çocuklarının terbiye etmenin ruh sağlıklarına zarar vereceğini düşünüyor. ''Ben Nesli'' Ben! Ben! Ben! neslini yetiştiriyor.
➤Küçücük evler bile insanların alım gücünü zorlarken diziler köşklerde çekiliyor. Sanki biri bizimle dalga geçiyor. Zengin olacağımızı umarak yetiştiriliyoruz ama cebimizdeki, para kötü bir apartman dairesini yada basit bir sağlık sigortasını ödemeye bile yetmiyor.
➤Sadece küresel ısınma nedeniyle buz dağları erimiyor, gözlerimizin önünde tüm insani değerler de eriyip gidiyor. Anlaşılan şu ki, eğer acil tedbirler alamazsak gittikçe yalnızlaşan aşırı bencil, narsist, zevkperest, hedonist, kaygılı, öfke ve nefret dolu insanlığa doğru doludizgin gidiyoruz. Bu çocuklar evlenmeyecek, aile kurmayacak, istikrarlı bir şekilde çalışmayacak ve medyanın kendilerine sunduğu hayali değerlerle yetinecekler. Tüm dünya sessizce ama kesin bir şekilde bir açık hava tımarhanesine dönüşüyor.
➤Dünya bir çok ülkede çocuklar Amerikan kültürüne maruz kaldıkları sürece ailenin her şeyden önce geldiği fikrine isyan etmeye başlayacaklar. Bir çok televizyon programı ünlü olup şöhrete kavuşma saplantısı besliyor. En çok izlenen saatlerde kanallarda dolaşın, azıcık yiyecekle yaşamaya çalışan Survivor yarışmacılarını göreceksiniz.
➤Narsisizm kişinin ilgisini kendisine yöneltmesinin karanlık yüzüdür; ancak çoğunlukla öz saygıyla karıştırılır. Özsaygı diğerleriyle kurulan ilişkiden beslenirken narsisizm özel ve diğer insanlardan önemli olduğunuza inanmanız sonucunda doğuyor. Özsaygıyı artırmak amacıyla hazırlanan bir çok okul programı aslında narsisizmi körüklüyor.
KAKNÜS YAYINLARI