Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Orta Bronz Çağ (M.Ö. 2500-2000)
Bu dönemde Anadolu'da şehircilik, mimari, çömlekçilik ve heykel sanatı büyük gelişim gösterir. İlk kez bu dönemde bronzdan çok sayıda heykelcikler yapılmıştır. Heykel yapımında bronz ve elektron birlikte kullanılmıştır; örneğin tanrıçanın göğüsleri elektrondan yapılmıştır. Bronzdan güneş kursları, üzerileri gümüş kakmalı geyik heykelleri yapılmıştır.
İlk Uygarlıkların Doğuşu (M.Ö. 3500-3000)
İlk zamanlarda karmaşık uygar örgütleniş, son derece özel coğrafya koşullarının varlığını gerektiriyordu. Yalnızca sulama yapılan topraklarda aynı tarlalardan her yıl üst üste bol ürün elde edilebiliyordu ve yalnızca sulama gereksinimi duyulan yerlerde, çok sayıda insanın, kanallar kazmak, setler çekmek için işbirliği yapması gerektiği anlaşıldı. Çok sayıda kimseyi kapsayan toplumsal örgütlenme alışkanlığıyla birlikte, uzmanları besleyebilecek bir tarımsal "artı ürün", ancak Ortadoğu'nun bu en büyük ırmaklarının (Dicle-Fırat) taşkın alanı olan ovalarında ortaya çıkabilirdi ve gerçekten de ilkin buralarda ortaya çıktı. Çok sonraki tarihlere dek, başka hiçbir yerde, böyle bir toplumsal örgütlenme ve tarımsal artı yaratılamadı.
Sayfa 20 - İmgeKitabı okudu
Reklam
Gökler-yerler-alemler; yani 7 paralel evren ve Evrenimiz yoktu. 100 milyarlarca Galaksi yoktu. Katrilyonlarca yıldızlar yoktu. Karadelikler yoktu. Güneş sistemleri ve bizim "Güneş sistemi"miz yoktu. İnsanlar, cinler, hayvanlar ve bitkiler yoktu. Maddeler-atomlar-elementler yoktu. Protonlar, nötronlar, elektronlar, fotonlar ve çok sayıda
...kedinin asıl ortaya çıkışı m.ö. 2500 yılında mısır'ın nubia'yı fethetmesiyle oldu. tuhaftır ki, mısır'daki ilk adı, ''myeo'' olmuştur... ....
Ama aşk hep aynı aşk! M.Ö 1900lü yıllarda bir tablete yazılan aşk gibi… Mezopotamya’da milattan önce 2300-2500 yılları arasında yaşamış Sümerli bir rahibe ile bir kralın aşkına ait dünyanın ilk aşk mektubu. Aslında 1900 yıllarda Niffer Vadisi’nde yapılan bir kazı sonucu bulunan dünyanın ilk aşk mektubu çivi yazısı ile bir tablete yazılmış. Bu eseri şimdilerde sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde görebilirsiniz. Tabletin yazıldığı yıllar milattan önce 2300-2500 yılları. Enlil ismindeki Sümerli rahibe, Su-Sin isimli krala aşık olur. Yeni bir yılın kutlandığı Sümer bayramında bir şekilde tanışan rahibe ve kral mutlu sonla biten bir evliliğe adım atarlar. İşte o gün kralına duyduğu aşk ile Rahibe Enlil bir aşk şiiri yazar bu tablete. Gerçek bir sevginin ve içten gelen bir aşkın sembolü olarak kabul edilen bu şiir sarayda ve halk arasında o kadar çok sevilir ki şarkı olarak bile bestelenir. Halk arasında dilden dile dolaşır.. Güveyi, kalbimin sevgilisi, Senin güzelliğin fazladır, bal gibi tatlı Beni büyüledin, Senin önünde titreyerek durayım, Güveyi, seni okşayayım, Benim kıymetli okşayışım baldan hoştur, Bağışla bana okşayışlarını, Benim beyim tanrım, Benim beyim baygınlığım, Enlil’in kalbini memnun eden Su-Sin’im, Bağışla bana okşayışlarını.
YILANLITAŞ TILSIMI ; Pek çok antik medeniyete ve imparatorluğa ev sahipliği yapmış topraklarımızda Eskiçağ tarihinin en büyük savaşlardan biri olan M.Ö 499 ile M.Ö 449 yıllarında geçen toplam 50 yıl süren Yunan- Pers savaşları M.Ö 330 a kadar sürmüştür. Pers imparatorluğunun Anadolu’dan çekilmesini sağlayacak Plataia zaferi sonrasında savaşı,
512 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.