Farkında Olmadığımız Zeminin Tutsağıyı z Bence 'gerçek özgürlük' sor u nu burada yat m aktadır; algıla malarını belirleyen zeminlerin farkında olmayan bir kişi, sürekli o zeminler çerçevesi n de algılamaya mahkum kalacak, o zeminlerin ötesine geçemeyecektir.
Burada söz konusu ettiğimiz algılama özgürlüğü, tüm özgür· lüklerin temelinde yatar. Algılama özgürlüğü olmayan bir insa n ı n , bireysel ve sosyal özgürlüğünden sö z edemeyiz.
Bu zeminler nereden gelmektedir? Doğal olarak içinde büyüdüğümüz aileden, beraber oyun oynadığımız sokaktaki arkadaşlarımızdan, gittiğimiz okuldan, bulunduğumuz yöreden, toplumdan; kısacası, içinde yaşadığunız toplumun kültü ründen.
Kültürden gelen zeminler, biz farkına varmadan algılam a la r ı mızı belirler. Kültürden gelen zeminlerin algılamalar ı m ı z ı be lirleme sürecinin bilincinde değilsek, birer kültür robotu olarak yaşanz. Kültür robotu olmaktan insanı kurtaran tek şey, kültü r ü n den gelen zeminlerin farkına varabilmesidir.
Zemin i algılayabilmek için daha üst düzey bir zemine çıkmak gerekir. Bu üst düzey zemine çık ı n ca, altta kalan zeminin farkına varır, yani onu algılayabilirsiniz.