Mehmet Akif Akman
@maakman
Yüksek İnşaat Mühendisi
Yüksek Lisans
İstanbul
63 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
bu sosyal medyaya müptela hale gelince, oradan bir haber mi kaçırıyorum, önemli bir şey oldu da haberim mi yok endişesiyle bakıyorum. Buna bir yazar 'end of absence', yani "namevcudiyetin bitişi" diyor. Namevcut olamıyorsunuz, sürekli varsınız. Birileri için hep mevcut e hazirsiniz. Bu benim kendimde çok yaşadığım bir şey, dertliyim.
öğrendiğim bir Anadolu deyişi var. Psikolojide hayallerle realite arasındaki boşluk kapatılamayacak kadar büyük olduğunda buna "hayal kırıklığı boşluğu" deniyor. Danışanıma bunu anlatmaya çalışıyordum. Doktor Bey, çok uzatma, bizim Maraş'ta Ummak küsmektir' derler,' dedi. Eh, beklentilerini yüksek tutarsan hayata küsersin. "Dünyada rahat yoktur," dediniz. Hayata o prensiple yaklaşan insanların bakışıyla dünyayı bir rahatlık mekânına ve cennet simülasyonuna çevirmevi arzulayan insanların beklentisi aynı olmuyor
Bir kitabı okumaya başladı
Okur Takip Önerileri
Bir kitap okudu
607 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
4/12 kitap - %33 tamamlandı
4 kitap okudu
12 kitap
2.615 sayfa
1 inceleme
2 alıntı
31 günde 1 kitap okumalı.
Mehmet Akif Akman tekrar paylaştı.
2023 okuma hedefini ekledi.
2023 OKUMA HEDEFİ
18/12 kitap - %150 tamamlandı
18 kitap okudu
12 kitap
6,5bin sayfa
2 inceleme
15 alıntı
Yaratıcı olan Allah'in dini, ilk aşamada, şahsen manevi temizliğe erişmeyi talep ediyordu; fakat bu kisisel temizlenme tam bir sosyal davranış tarzını kapsıyordu: zayıfa karşı cömert olacak ve kuvvetliyi hareketlerinde dizginleyecek bir davranış tarzı. Dahası, kişinin manevî hayatının, kendi fikirlerinden çok çevresinin ona yönelik beklentilerinin fonksiyonu olduğu kabul edilmişti. Yalnızca fert değil, toplum da ıslah edilmeliydi. Kur'ân, yeni dinin herkes için olduğunu; sadece fazilet kahramanları için olmadığını; kendisi için istediğini başkası için de isteyenleri överek açıklar.
Yeni hayat, geniş dairede, bütün bir toplum tarafından yaşanmalıydı. Bu, insanı iyi olmayı tasvipten öte birseye çağırıyordu; âşikârdı ki, müslümanlar prensipler üzerine kurulmuş bir toplumdaki uygunsuz sapkınlar olmaya razı olamazlardı.
"...daha başından hangi takımın en güzel fikirleri, en mükemmel reklamları, en kusursuz televizyon ve billboard çalışmalarını getireceğini bilirim. Bu, kendi içinde en eğlenceli çalışan takımdan başkası değil."