derin yaralarım, sızım sızım sızlayan acının kör kuyuları var. sana doğru yola çıkan cümlelerim yok henüz. geçmişe dair sayfalar da dolusu hislerim var hala ve maalesef silinebilir değiller. Sen öpsen de sızıları geçse olmaz mı ?
Kadınlar genelde kilosunu az söyler hatta diyete başladıktan sonra kilo verdikleri zaman başlangıç kilolarını daha da yükseltirler. Bana sosyal medyadan mesaj atan kadınlarda da ilk söylenen kilo değeri sürekli değişiyor. Kadınlar kilolarını söyleme konusunda hassas ve maalesef çoğu zaman doğru söylemiyor.
Sayfa 46 - Yediveren yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bilindiği gibi Abbasî Hanedanı'ndan Sultan Ebu Mansur'un kadılık teklifini reddeden, onun yalanlarına ve zulümlerine ortak olmayacağını ifade eden İmam-ı Azam (rh.a) Hanefî mezhebinin kurucusudur. Türkiye'de yaşayan Müslümanlar'ın büyük çoğunluğu Hanefî mezhebine mensup olduğuna göre, İmam-ı Azam'ın (rh.a) bu tavrı güzel bir misaldir. Ancak görünen odur ki, 'zalimlerden veya müşriklerden bir zümreyi, diğer bir zümre ile mukayese eden, tercihini bu mukayeseye göre yapan ve bu tercihinin doğru olduğunu zanneden' insanların sayısı (maalesef) az değildir. İşin ilginç yanı bu insanlar, kendi hevalarına göre hüküm verdiklerini ve yanıldıklarını itiraf edecekleri yerde, aklî yorumlarını ön planda tutmayı ve çevrelerinde bulunan insanları yanıltmayı tercih etmektedirler.
Sayfa 214 - Misak YayınlarıKitabı okudu
Maalesef bazı babaların sevgisi para ile alınıyordu
Farzet bu parayı kazandın ve babana verdin... onun sevgisini satın almaya çalıştığın geçer miydi aklından?" "Evet efendim. Geçerdi. Doğru da olurdu."
Sayfa 523Kitabı okudu
Medrese ile üniversite arasında ciddi bir süreklilik vardır. Maalesef bugün Türkiye'de hala çok yaygın olan "din merkezli medrese, bilim merkezli üniversite" şablonu tarihsel olarak doğru değildir. Avrupa'da üniversite bir Ortaçağ kurumudur ve büyük ölçüde medrese modeline göre yapılanmıştır. Bu anlamda "din merkezlilik" çağın ruhuna dair bir niteliktir ve medrese ile üniversitenin ortak özelliğidir. Bilim ve araştırma merkezli modern üniversite ise Avrupa'da ancak on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkar ve büyük ölçüde Ortaçağ üniversitesinin ve dahi medresenin dönüşmüş bir halidir. Dolayısıyla geleneksel kurumlardan modern ihtiyaçlara göre yeni ve çağdaş kurumlar üretebilmek belli bir kapasiteye işaret eder. Mesele tabelada ne yazdığı değildir, mesele içeride ne yapıldığıdır.
Sevgili çocuk
Ben senin içinde var olan çocuğun kendisiyim. Senin içinde bir ses var. Neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu her zaman bilen bir ses. Bu kitapta yazılmış her şeyi, o ses zaten en başından biliyordu. Fakat bize öğretilen yanlış şeyler yüzünden biz maalesef o sesi artık duyamıyoruz. Bu kitabın amacı, bastırmaya alıştığın o sesi yeniden duyabilmek. Bu kitabın amacı, içindeki çocukla yeniden iletişim kurmanı kolaylaştırabilmek.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.