Madame de Prie içsel yalnızlığının mapushanesinde yırtıcı bir hayvan gibi kendini çaresizce oradan oraya atıyor ve pencerelerden gelmeyen bir şeyi gözetliyordu.
Delikanlı kadının sorularını yanıtlamaya cesaret bile edemedi, dili dolaştı, kekeledi, ellerini ceplerine sakladı, sonra yeniden çıkardı; onun sıkılganlığıyla eğlenen Madame de Prie ise ona durmadan sorular soruyordu varlığının aklını karıştırdığı, karşısında aciz, yakarırcasına ve köle gibi duran birini yeniden bulmak iyi gelmişti ona.
Reklam
ezilmiş bir çiçekten yitip gitmiş baharın mis kokulu mucizesi nasıl anlaşılmazsa, Madame de Prie’ nin tarih olmuş yazgısının tutkulu çoşkusu da sezilmiyordu bu satırlardan.
Madame de Prie ' yi bulduklarında yüzü ürkütücü görünüyordu, demek ki ölüm aldatılmaya müsaade etmemiş, gülümsemeyi bölmüştü: Yüzüne bakıldığında o korkunç çizgilerde; yaşadığı acılar, ızdıraplar, kızgınlıklar, çaresiz kalışlar görünüyordu.
Madame de Prie belli etmeden acı acı gülümsedi: Sarayda demek her şeye kadirdi o, ama tek bir mektubuna, tek bir ricasına bile yanıt verilmesini sağlayamıyordu. Ancak burada aczinin, düşüşünün bilinmesi ona iyi gelmişti, kudretliymiş gibi görünmek bile onu mutlu ediyordu şimdi...
Sayfa 16 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Madame de prie içsel yalnızlığının mahpushanesinde yırtıcı bir hayvan gibi kendini çaresizce oradan oraya atıyor ve pencerelerden gelmeyen bir şeyi gözetliyordu.
Reklam
Geri157
578 öğeden 571 ile 578 arasındakiler gösteriliyor.