Karşınızda, Madame de Prie… Bana göre tam bir ilgi ve güç budalası kadın.
Bu tip kişilerin çevresindeki insanları alın, kendilerini karanlık bir dehlizde hissederler. Bu hikâyede de yaşama amacının temelinde insanlar olan bir kraliçenin ülkesine verdiği zarardan dolayı kral tarafından sürgüne gönderilmesinden sonra çevresindeki herkesi kaybetmenin kendisinde yarattığı olumsuz etkiyi okuyoruz.
Bu tip burjuvazi kişiler insanları kullanarak onlarla bir oyuncak gibi oynar. Sürgündeki yalnızlığını bir alt sınıf olan köylü kesimi ile gidermeye çalışıyor. Serveti ile insanları etrafına toplayıp kendini tatmin etme çabası içine giriyor. Hatta bu çaba sonucunda kendini küçük düşürdüğü için farklı bir plan düşünüyor.
Bu planda servetini kullanarak insanları etrafına toplayacak partiler düzenliyor, bu partilerde adının ölümsüz olmasının hayalini kuruyor. Fransa’da düzenlenen partilerde Türk mutfağından da bahsediliyor. Kitapta yaşanan bu öykünün gerçek yaşanmış bir olaydan ele alındığını düşünürsek o döneme ait kültürel bir tarihi de okumuş oluyoruz.
Madame de Prie acaba hayalini kurduğu, isminin ölümsüz olmasını, kendisinin hep anılmasını gerçekleştirebilmiş midir, yoksa yapmış olduğu bütün planlar hiçbir işe yaramamış mıdır, okuyup görelim.
Keyifli okumalar dilerim…