556 syf.
·
Not rated
·
Read in 77 days
Madencilerin Grevi
O kadar dert ve yokuş çektiler bari grevlerinin sonunda istediklerini alabilselerdi madenciler yani insanca yaşama haklarını :/ sonu gariban , sonu hüsran kitabın ️
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.9k okunma
Şunu unutmamak lazım, Osmanlı İmparatorluğu tarih sahnesinden çekildiği vakit Türkiye’nin bir tane diplomalı jeologu yok. Madenciler var, madenciler diyorum ama benim bildiğim bir tane var, o da zaten hanedanın damatlarından biri, Ali Kenan. Teknik Üniversite’nin ilk yerbilimleri öğretim üyesi. Özetle, yetişmiş adamın yok, bildiğin her şey dışarıdan geliyor. Bölgenin jeolojisini ve yeraltı zenginliklerini çok iyi bilen İngiliz ise kararını çoktan vermiş, bizim güney sınırını zaten çoktan çizmiş. Bu toprakların kaybedilmesinin illa müsebbibini arıyorsak da, onların Cemal ve Enver Paşalar olduğunu söylemekte sakınca olmadığı kanaatindeyim. Her iki paşa Birinci Dünya Harbi sırasında hem Sina’yı hem Filistin’i hem Şam’ı neredeyse her karış toprağı savunabilecekleri kanaatindeydiler. Mustafa Kemal ise geri çekilip, Şam üzerinde bir hat kurup, yani elindeki güç ile orantılı bir savunma mevzii belirleyip buraları layıkıyla savunma taraftarı. Sonra ne oluyor? Mustafa Kemal’i dinlemiyorlar. Hem Sina’da hem Filistin’de Mareşal Edmund Allenby’den sıkı bir sopa yiyorlar hem de bu toprakları kaybediyoruz. 11 Aralık 1917’de Allenby hem de kutsal şehir Kudüs’te, bu kudsiyete hürmeten atından inerek girdiği şehirde, Osmanlı Ordusu’nu teslim almıştır! Enver ve Cemal paşalar sonra Yedinci Ordu’yu Mustafa Kemal’e teslim ettiler ama teslim ettiklerinde böyle bir ordu artık neredeyse yoktu.
Reklam
Madenciler, metallerin gücünü nerede bulacağını bililer ve onları gün ışığına çıkarmakla yetinirler, ama onların göz kamaştırıcı parlaklığı zihinlerini etkilemez.
Bolivya'da bir köy adı: LLALLAGUA Maden işçileri kurşun yağmuruna tutuldular. Diktatör köyün çevresindeki tepelerden mitralyözlerle ateş açılması emrini vermişti. Gençti, oraya çizer olmak, bir şeyler çizmek için ziyarete gitmişti.. Sefalet içindeki madencilerin resimlerini çiziyordu. Yoksul ötesi bu madenciler hiç denizi görmemişlerdi. Derinlerde soludukları silisyum tozundan dolayı en fazla yaşayanlar 35.yaşını kutlayabiliyordu. Genç adamın köyden ayrılma vakti gelmişti. Madenciler: 'Bize deniz'in ne biçim bir şey olduğunu anlat en son olarak' dediler. Genç adamın şimdi omuzlarında onlara denizi getirme, onları ıslatmaya muktedir sözcükleri bulma sorumluluğu vardı.. İşte o andan itibaren yazmaya, yazarlığa meydan okuyuşu başladı. Nitekim birçok arkadaşımızın alıntısını yaptığı Eduardo Galeano böylece doğdu. ))
723 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.