Emile Zola, natüralist yazarlardan, hatta bu akımın öncülerinden demek doğru olur. Yahudi asıllı Dreyfus isimli yüzbaşıyı savunduğundan dolayı ülkesi Fransa yı terk edip, İngiltere de yaşamak zorunda kalmıştır. Daha sonra yaşamının ilerleyen senelerinde bu davadaki tutumun doğru bulunması ve davanın tersine dönmesi nedeniyle ülkesine tekrar
...yarın korkusuyla yaşamaya devam edip, alanını terk edememek, başkaldıramamak kişinin özgürlüğüne vurulan en derin ketlerden birisidir. İtaat bekliyorsan fakirleştir, kafalarına buyruk yaşamalarını istemiyorsan sadece ölmemeleri için yetecek kadar tayın ver...
Yukarıdaki cümleyi kitap arasına işlerken henüz tam olarak neyle karşılaşacağımı
Okuma grubumuz ile listelerimizde, Kasım klasiklerinde Germinal vardı. Benim ikinci okumam olan ve çok az kitapla kıyaslanabilecek bir eserdir Germinal, bilenler bilir.
Lâtincede, tohum, tomurcuk, filiz anlamına gelir Germinal. Aynı zamanda Fransız Cumhuriyetçi Takvimi'nin 7. ayı anlamındadır. Yazarın, Germinal öncesinde Meyhane adlı kitabını
Evimde rahat koltuğuma oturmuş bir vaziyette bu incelemeyi yazıcağım için şimdiden vicdan azabı çekiyorum.
Öncelikle Martin Eden Sadece bir aşk romanı yada bir macera romanı değildir! jack londan'ın hayatının bir bölümünün romana kurgulanmış halidir.
Zor zamanlarda hepimiz bir hedef oluşturur ve bu hedefe bağlı kalacağımızı söyleriz ama rahat
“Ve Hasan Hüseyin, Kızılırmak adlı yapıtından ötürü, «komünizm propagandası yapmak» suçuyla, 142. maddeye göre tutuklandı: 30 Ocak 1967. Ertesi günkü gazetelerden bazıları başlık çektiler: «Kızılırmak dondu!» Kızılırmak gerçekten donmuştu. Oysa çağıl çağıl akıyordu beriki Kızılırmak, kızara köpüre akıyordu. Ve alacakaranlıkta bir çift angıt,
Aşk insanı değiştirir derler. Kesinlikle doğrudur bu. Bazen yerden yere vurur, bazen de yerdeki ruhunuzu alır göğe çıkarır. Ana karakterimiz olan Martın de tam olarak ruhunu göğe çıkarıp sonra yaşadığı hayal kırıklığı ile bir başına kalışının öyküsüdür bu. Hayır hayır spoiler değil bu, hemen arka kapakta görebileceğiniz bir bilgi, aslında bu sefer
Kitap ismini İngilteredeki bir kasabadan alıyor. Kömür maden ocaklarının olduğu bir şehir. Kitap 4 bölümden oluşuyor demek yanlış olmaz.
Yazarımız mesleğe gazetecilik olarak başladığı için bir gazetecinin haber niteliğindeki araştırması gibi olmuş.
Kitabın ilk bölümü maden ocağında çalışan madenciler, maden ortamı ve çıkarılmak koşulları, zorluklarını yerinde görmüş ve çok güzel gözlemleyerek anlatmış.
İkinci bölümde madencilerin ve ailelerinin yaşadığı ortamı koşulları sefaleti, yokluğu gözler önüne seriyor.
Üçüncü bölümde şehri diğer bölgelerle, karşılaştırıyor. Yaşam koşulları işsizlik oranları gibi.
Dördüncü bölümde sosyalizm ve onun getirisinin işsizlik, yaşam koşulları, şehirler arası sosyal adalet, sosyalist devletlerin kadın ve çocuklara sunduğu imkanlar, işçi ve çalışma koşulları nasıl olmalı, bunlar hakkında yazmış.
Kitap özellikle maden ocaklarının durumu, işsizlik, yaşam koşullarını gözler önüne seriyor.
“Belki bu yüzden insanların gözüne bu kadar değersiz gelirdi madenciler. Göz önünde değillerdi, artık bir ziyaretçisi olmayan ölüler gibi toprağın altında unutulup gidiyorlardı.”
Mükemmel bir detay var kitapta;
“Madende kanarya olarak seni
Kullanmış dostların, unutma sakın.”
İlk okuyuşumda anlamlandıramamıştım ama öğrenince hayran kaldım
Kömür madenindeki kanaryayı bilir misiniz?
Maden ocaklarında karbon monoksit ve diğer zehirli gazları tespit etmek için kanarya kullanılırdı çünkü kanaryanın burnu çok hassastı. Madenciler, kanaryanın ötüşü yavaşladığında ya da öldüğünde hemen maden ocağını terk ediyorlardı.
Madenci yeryüzünün damarlarına güçlü kazma vuruşları yaparken bir kulağı da kanaryanın ötüşünde olurdu. Ses hayat, sessizlik ölümdü. Bu iki ötüş arasındaki an ise ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgiydi.
Yıllar yılı bu iki ötüş arasındaki sessizlik arttı. Nice maden işçisi bu sessizliğin içinde yaşamını yitirdi. Nice kanaryanın kanat çırpışları bu sessizliğin içinde yok oldu.
Arkadaşlar selam. Bugün size bir süredir araştırdığım Blockchain teknolojisinden bahsetmeye çalışacağım. Yazı ne kadar uzun olur bilemiyorum. Siz yine de klasik Bilal Günaydın incelemesi uzunluğunda olabileceğini düşünüp ona göre çayınızı, çorbanızı yanınıza alın :D
Bu kitabı 2.kere okudum. Kitapta yer alan tüm başlıkları anlatmam mümkün değil.
Bu sayfada Ali Ural olmalıydı!! Çok severim edebiyatını okuması bana çok keyif ve tatminlik veriyor. Özellikle bu kitabında öyle bir yerden alıyor, öyle bambaşka bir yere bırakıyor ki şaşırıp kalıyorsun. Bölüm bölüm su gibi ve merakla okunuyor. Belki sıradan bir olaya farklı bir bakış açısı getirerek sana anlatıyor.
Kitabın ismi çok hoşuma
blogs.discovermagazine.com/outthere/files/...
(Harita Ukrayna’nın Belarus sınırında bulunan Çernobil’i, patlamadan etkilenen şehir Pripyat’ı, bölgedeki radyasyon miktarını ve dağılımını gösteriyor.)
Çernobil…
Чернобыль (Rusça)
Чорно́биль (Ukraynaca)
Kelime anlamı “kara hikaye” imiş.
(Черный =
2010 Zonguldak - 30 ölü
Erdoğan: “Madenciliğin kaderinde var. Abartılıyor. AKP
iktidarını yıpratma fırsatı yapılıyor.”
2013 Reyhanlı - 53 ölü
Erdoğan: “Güçlenen büyük Türkiye’ye tuzak. 53 Sünni
vatandaşımız öldü. Ölenler cennete gitti.
2013 Gezi - 6 ölü
Erdoğan: “Polise emri ben verdim. Gezi sivil darbe
girişimi. Arkasında faiz lobisi var.”
2014 Soma - 301 ölü
Erdoğan: “Olağan şeyler. Bu isin fıtratında var. Madenciler şehit oldu. İstismar etmek isteyen aşırı uçlar var.”