Gfb amacı o olmayabilir ama insan bi durur düşünür ya Sivas ve yakmak denince milletin aklına direkt Madımak gelir niyetleri bu olmasa bile milletin aklına %95 Madımak gelir.
Işık Doğu

Işık Doğu

@Binottonefreti
·
23 Nisan 01:01
Sivas ve yakmayı yan yana getirmeyin aq umarım gfb tw atan kişiyi görevden alır korkunç bir tw
Madımak Katliamı
"Nasıl olsa öleceğim dedim. Buradan çıkış yok. Bunlar bizi yakacaklar. Hiç olmazsa otelin içinde çektiğim fotoğrafları kurtarayım. Çıkardım filmleri makineden ve bir film kutusunun içine koydum. Onu da cüzdanıma yerleştirip içime sakladım. Cesedimi bulduklarında mutlaka ulaşırlar fotoğraflara diye düşünüyordum..." Madımak otelinin merdivenlerinde çaresizce oturan Behçet kardeşimin, Metin abinin fotoğrafları işte o yanık kokulu fotoğraflardır.
Daha sonra Sivas'ta da tekrarlanacaktı aynı olay. Otuz üç aydını Madımak Oteli'nde yakanlar ceza almadan kurtulacak, bunların bir kısmı da aynı Maraş katilleri gibi dinci partiden milletvekili yapılacaklardı. Ülkenin düzeni buydı; Aleviler can verirdi, onları öldürenler ise Meclis' e girerdi.
6/7 Eylül boyutlarında bile olsa, işlenen büyük suç saklanır, gizlenir, unutturulmaya, geçiştirilmeye çalışılır. Zannedilir ki kol kırılmış, yen içinde kalmıştır. Gerçekte kalmaz! Kırılan kol yen içinde kaldığından bakım görmez, bir başka deyişle yara sağalmaz. Bu da zaman içinde zehirlenmeye yol açar, kangrenle neticelenir. Böyle olduğu için, 6/7 Eylül'ü doğuran karın yenilerine gebe kalmıştır. 1978 yılında Maraş'ta yüz yirmi, 1980'de Çorum'da elli yedi Alevi yurttaşın ölümüyle sonuçlanan mezhep temelli saldırılar bunun örneğidir. 1993 yılında Sivas Madımak Oteli'nde otuz üç Alevi aydının yakılması da 6/7 Eylül Olayları'yla tam anlamıyla hesaplaşılmamış olmasından kaynaklanmıştır. Türkiye toplumu 1978, 1980, 1993 yılında yaşanan ve Türkiye tarihine yüz kızartıcı birer suç olarak kazınmış bu olaylarla da he­saplaşmasını henüz tam anlamıyla yapmış değildir. Ne yazık!
351 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ruhu Ölümsüz "Z"
Kitap bizim gibi ülkelerin özeti niteliğinde adeta. "Z" nin ölümüne kadar olan süreç, Sivas Madımak Oteli olaylarını anımsatıyor. Kitabı okurken her kelimeyi yaşayabiliyorsunuz, kendinizi olay döngüsünün içinde bulabiliyorsunuz. "Z" nin ölümü bana biraz Gabriel Garcia Marquez'in "Kırmızı Pazartesi" kitabını da hatırlattı. İşleneceğini herkesin bildiği ancak engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayetin öyküsü iki kitap için ortak nokta
Ölümsüz
ÖlümsüzVassilis Vassilikos · E Yayınları · 198583 okunma
Resimlerin haricinde, "Yandığımın resmidir...!" diye not düştüğü bir çizim bırakır. 1993 yılında Ankara Sanat Rehberi için kaleme aldığı bir yazıda, öldüğünde başını göğsüne yaslayıp ağlayabildiği tek şehre, hüznünün cilasına Ankara'ya gömülmek istediğini belirtmişti. Tahminleri istekleri ne yazık ki gerçekleşir. 2 Temmuz 1993 günü kaldıkları Madımak Oteli ateşe verilir. Çok sayıda yazar ve sanatçı bu yangında hayatını kaybeder. Metin Altıok da öldü sanılarak morga alınır. O sırada, bir gün önce imza gününe katılan bir doktor onu tanır. Nabız alamamasına rağmen Metin Altıok'un yaşadığını anlar ve dahiliye servisine ulaştırır. Sivas'tan helikopterle bilinci kapalı bir şekilde getirildiği GATA Ağır Yanık Ünitesi'nde yaşama tutunamaz ve 9 Temmuz 1993 günü vefat eder.
Sayfa 50 - Sapiens yayınevi 1 basım Nisan 2022
Beteri de oldu: İnsanlar, Madımak Oteli'nde sosyal demokrat bir partinin iktidar ortağı olduğu dönemde yakıldı; 2 Temmuz 1993'te yaşanan Sivas Katliamı sırasında Tansu Çiller başbakan, o ise baş­bakan yardımcısıydı. Aziz Nesin, otele saldırıların başlamasıyla aradığı lnönü'den "en kısa zamanda takviye gönderileceği, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacağı" güvencesini almıştı oysa.
Ebû Hanife zindana girdi, Said Nursî hücreyi solukladı, Deniz Gezmiş sehpaya çıktı, Uğur Mumcu bombayla vefat etti, Alevîler Madımak'ta yandı, Kürtler asit kuyusunda... Velhâsıl ı kelâm; zulmün rengi, kimliği yok.. Adâlet ve hukuk ise, hepsine kapısını açar...😊
Seni tanıyordum. Elinde silah, Komünist avına çıktığın ta o ilk günlerden beri seni tanıyordum. Önce Ankara'da sonra İstanbul'da ve tüm bir ülkede kana bulamadığın sokak, kahvehane, okul avlusu, fabrika önü kalmamıştı. Ev baskınları yaptın, kör karanlıklarda. Boğarak öldürdüğün arkadaşlarımın üstüne, kurşun yağdırmak marifetlerin
Madımak.
Bir keresinde Sivas'tan tabutla dönmüştüm. İçi silme ceset dolu ceviz ağacından yapılmış, tozlu sarı şahane bir tabut. Otobüse zar zor koymuştuk tabutu. Hem ağırdı, hem de yaz günü içindekiler çok fena kokuyordu. Kaç kişiyi sığdırmıştık hatırlamıyorum ama içindekilerden biri benim sarı oğlumdu. Yanarak ölmüş, küle dönmüş, sarısı kapkara, yirmi yaşında akıllı mı akıllı bir oğlan. Onunla birlikte şarkıları da yanmış, öyle söylediydi avukat. Her şey yanmış onunla birlikte. Geçmiş yanmış, gelecek yanmış, hayaller yanmış, e tabii o hengamede şarkılar sağsalim kalacak değil ya, içindeki şarkılar da yanmış. Kader bu doktorcuğum, alınyazısı. Yandı mı yanıyor çocuk da şarkı da.
Gözün bir hafızası var ve bazen bir göz hepimizin yerine görüyor: Kerbela'dan Hiroşima'ya, Madımak'tan Roboski'ye içinde hepimizin hatıraları olan bir büyük hafızayla bir kez de biz yaralanıyoruz. Hatıra yaşar, hafıza toplar, göz yaralar.
Sayfa 211Kitabı okudu
Aziz Nesin, Madımak Oteli'nin camına yanaşan itfaiye merdiveninden inerek kurtuldum sandı, fakat aşağı indiğinde "asıl öldürülecek hayvan burada" diyen birisi tarafından kalabalığın önüne itildi. O sırada orada bulunan ambulanstaki bir doktor, önlüğünü kendisine verip "önlüğü giyerseniz doktor olduğunuzu sanırlar, sizi tanımazlar" diyerek onu linç edilmekten kurtardı. Bu önlük halen Nesin Matematik Köyü'nde, is lekeli, yanık ve yırtık tişörtüyle birlikte sergilenmektedir. Doktor; kim ne demiş, ne yapmış, neye inanır diye düşünmez. İdari amir değildir, savcı değildir, din görevlisi değildir, kolluk kuvveti değildir. Doktorun işi yaşatmaktır. Doktor yaşatır. Tüm sağlık emekçilerinin #14MartTıpBayramı Kutlu Olsun..!! 💖
Bağnaz hesap soruyor: “dinsiz” diye, “Allahsız” diye, “benden değildir” diye Sivas göklerinde bulutlar yoğunlaşıyor; ama bir damlası inemiyor korkularından.
Dinde zorlama yoksa madımak niye oldu mürted kavramı neden var? CK®™
2 Temmuz 1993... Madımak Katliamı...
Nerden bilsin, birkaç saat sonra, kızlarının ciğerine yanmış insan eti kokusunun dolacağını... Oteli bastılar, annene söyleme, Dışarıda saatlerdir bekleyen kalabalık, çok geçmeden oteli ateşe verecekti zaten...