Yar

Reklam

Reader Follow Recommendations

See All
Reklam
FIKIH
Fıkıh, İmam-ı A'zam ve hümam-ı efham efendimiz hazretlerinin lisan-ı hakikat-beyan-ı 'alllerinde الفقه معرفة النفس ما لها وما عليها cümlesiyle tarif buyurulmuştur Yani; nefs-i insaninin kendine nafi' veya muzır şeyleri, saadet-i hakikiyesi esbabını tamamıyla bilmesi veya bilebilmesi veya bilebilmesi için mevzu' olan kava'id-i külliyesi demektir ki evvela üç kısma ayrılır: 1. İlim ve itikada ait olan şeylerdir ki bu kısmına fıkh-ı ekber, ilm-i akaid, ilm-i tevhid, ilm-i kelam tesmiye olunur. 2. A'mal ve efale ait olan kısmıdır ki buna da sadece "fıkıh" namı verilir. 3. Ahlak ve vicdaniyata ait olan kısmıdır ki buna da ilm-i tasavvuf tabir olunur.
Sayfa 58
Terakki
Olumlu manada terakki geçmişi silip yeni baştan bir düzen kurmak değil, geçmişten beslenerek onu zenginleştirmektir: "Terakki, mazideki kıymetlerden istiğna değil, onları ta'dilat ve keşfiyyat-ı cedide ile daha mütekamil kıymetlere iblağ etmektir, tabir-i aharla servet-i eslafa servet-i ahlafı zammeylemektir." (Dibace). "Çünkü alemde hiçbir şey tebdil-i hüviyetle ıslah edilemez, ifna edilir. İyi olması arzu edilen bir hastanın kalbi kesilip atılamaz, kesilmek şöyle dursun, o kalbin ayrıca takviyesine itina edilir." (Dinimiz, Devletimiz, 2)
Sayfa 32
1,142 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.