e.

e.
@magnapeccatrix
"seni kâfir, ne hakla tanrının evine mantık sokarsın?" zaqa.net/magnapeccatrix
88 syf.
10/10 puan verdi
Birçok kötü karakter okudum, fakat Yahuda bunlar içinde en orijinali olabilir, belki kendine benzerlerin de çıkış noktasıdır, zira ucu bu kadar kestirilemez ve hakkında varılacak tek kesin kanının 'kötü' olduğu bir kişiliği var. Yahuda, Hıristiyan inancında İsa'ya ihaneti ile bilinen havari. İsa kendisini yanına alıyor fakat işin sonunda Yahuda ona öyle bir kazık atıyor ki, İsa başından beri ölümü yanına aldığını biliyor muydu ve biliyorsa neden aldı, ya da bilse alır mıydı merak ediyor insan. Yahuda tıpkı Quashimodo gibi ender görülen bir çirkinliğe sahip. Gözünün biri kapalı, kafatası altı yüzeyli bir cisim gibi ve kızıl saçlarıyla, hepsinden de önemlisi korkunç sözleriyle hiçkimse tarafından sevilmiyor. İsa onu yanına aldığında herkes kadar kendinden nefret eden Yahuda, kimsede olmayan bir özgüven geliştiriyor, bu özgüven her şeye hakkı olduğuna kalpten inandığı bir boyutta. Kitapta sık sık onun kendiyle çeliştiğini, kendini herkesin önünde küçük düşürdüğünü, alaya alındığını, bir kızgınlık emaresi göstermesini beklerken güldüğünü ve terk etmesi gereken ortamlarda ısrarla kalmaya devam ettiğini, yani her şeyi yanlış yaptığını görüyoruz. Fakat, Fakat kitabın sonunda kendisini ahtapot olarak gören diğer havarilere bir ders veriyor Yahuda, onları korkaklıkla suçluyor. Kendisi günahın ve acziyetin içine batmış, iğrençliğin kollarıyla sarmaş dolaş olmuş, yalancı, düzenbaz, tek kelimeyle güvenilmez, içinin pisliği dışına yansımış, hastalıklı bir zihne sahip fakat sonunda görüyoruz ki, korkaklık tüm bunların hepsinden kötü. Keşke elimde olsaydı da notlar yaza yaza okuyabilseydim dedim.
Yahuda İskariot
Yahuda İskariotLeonid Andreyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,672 okunma
Reklam
50 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle, inceleme yazmayı bir türlü sevemedim. Bunun başlıca nedeni kendimi bir eseri değerlendirecek kadar yetkin ve bilgili görmemem. Ama yazacağım çünkü istersem sonra silerim ve şu anki hoşnutluğumu dile getirmek zorundayım. O yüzden bu bir incelemeye değil, Oscar Wilde'a aşk mektubuna dönüşebilir. Bu kadar mı güzel yazılır ulan. Acımamış resmen ne kadar güzel yazabilirse o kadar güzel yazmış. Zaten hayranlık uyandıran birisin, az insaf et? En son Zweig kitaplarını hunharca okurken böyle hissetmiştim ve yazmadığıma üzülmüştüm çünkü yazabileceğim üç beş dakikalık zaman diliminde de olayın gerisinde kalacakmışım gibi geliyordu ve kitaplar bitene dek elimden bırakamıyordum, ama o anki heyecanımı dile getirmiş olmayı isterdim nedensizce. En azından 'şu an harika bişiler oluyor akıyor vallahi akıyor' gibi, birkaç yıl sonra dönüp ne yazmışım diye okurken o hissi yeniden yaşatacak bir şeyler yani. Öykü sevdiğimi biliyordum bilmesine ama bu kırılma noktası gibi bir şey yarattı bende ve bir süre romanlara ara verip öykülerden gideceğimi hissediyorum. Yanlış hatırlamıyorsam beş ayrı öykü vardı. İlk hikaye kitaba ismini veren Küçük Prens. Kırlangıç ile arasındaki kısa ama derin dostluk çok içtendi ve küçük bir çocukken kurduğum hayallerdeki gibi sıcacık bir his uyandırdı bende, keza diğer öyküler de öyle. Dönüp bir daha okuyacak kadar sevdiğim kitaplar çok az, bu onlardan biri.
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202222,9bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Yazarın kalemini övmekle başlayacağım çünkü yaşananların gerçek oluşu bir yana, okurken öyle hakikş noktalara parmak basıyor ki mümkün değil bu kadınlara hak vermemeniz. Çaresizliklerini, korkmalarını, ve sonunda canlarına tak edip hayatlarının sonuna dek yaşayacakları vicdan azabının cinnet noktasını, işledikleri vahşi cinayetleri bile
Canına Tak Eden Kadınlar
Canına Tak Eden KadınlarSibel Hürtaş · İletişim Yayıncılık · 201465 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
77 syf.
10/10 puan verdi
"Dünyaya bir Kappa olarak geleceksin, okey misin?"
Hikayemiz dağ yürüyüşü yaptığı sırada kurbağagiller familyasından (muhtemelen Akutagawa'nın müthiş hayal gücü sayesinde yarattığı), insanlardan çok farklı ve bir o kadar da insanlara benzeyen bir canlı türü Kappalardan birine rastlayan ana karakterimizin gözünü bir anda Kappa ülkesinde açmasıyla başlıyor. Bir efsane olan Kappaların gerçek
Kappa
KappaRyunosuke Akutagava · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 2010570 okunma
572 syf.
9/10 puan verdi
*Spoiler içerir.* 1831'de, Victor Hugo'nun 29 yaşında yayınladığı roman 15. yüzyılda geçen bir trajediyi anlatıyor. Hakim bakış açısıyla yazılmasına rağmen konuşturulan kişiler üzerinde net bir hüküm belirtmeyip sonuç çıkarma kısmını okuyucuya bırakırken aynı zamanda toplum eleştirisi yapması hoş bir noktaydı. Olaylar kitabın yarısına
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · İş Bankası Kültür Yayınları · 202132,5bin okunma
Resim