Bir kitap okudu
416 syf.
·
Puan vermedi
·
122 günde okudu
"Her şeye sahip olmak" konusunda aciz veya daha kötüsü isteksiz hissetmek, sır olarak saklanan bir suç gibidir.
Sayfa 386Kitabı okudu
Yetişkin olmanın tanımı-yasal sınır olan on sekiz veya yirmi bir yaşın ötesinde- nasıl yapılabilir? Bana kalırsa yetişkin, yaşı ne olursa olsun kendini iyi tanıyan, seçimleri bilgiye dayanan, görev ve yükümlülüklerinin farkında olarak sorumluluk alan biridir. Eylemlerinden, başkalarını nasıl etkileyip onlardan nasıl etkilendiğinden sorumlu tutulabilir, gençliğine kıyasla daha yüksek dürtü kontrolüne ve taahhütlerini yerine getirecek disipline sahiptir.
Sayfa 379Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Güvenle HAYIR demeyi öğrenin. Başkalarını memnun etmek için yapmak istemediğiniz bir şeye "evet" demek yerine kesin ve kendinden emin bir şekilde "hayır" demek, evet dediğiniz şeyi daha çok benimsediğiniz, ondan daha fazla keyif aldığınız anlamına gelir.
Sayfa 375Kitabı okudu
Yaşımız ilerledikçe zamanla ilişkimizde radikal değişiklikler olur. Gençken hayat hiç bitmeyecekmiş gibidir, kendimizi ölümsüz hissederiz ama yaşlandıkça ölümlülüğümüze dair korkutucu bir duygu ortaya çıkar. Zamanın ruh hâlimize bağlı olan farklı tonları vardır: Mutsuz olduğumuzda zaman yavaşlar. Yaşadığımız günün ve anın ne kadar farkında olursak hayatımız o kadar zenginleşebilir. Annie Dillard'ın dediği gibi "günlerimizi nasılsın geçiriyorsak elbette hayatlarımızı da öyle geçiririz." Akılda tutmaya değer bir cümle...
Sayfa 372Kitabı okudu
İletişimdeki gizli güç dinleyebilme becerisidir. Evet, dürüstçe iletişim kurabilmeliyiz ama söylenenler tam olarak işitilmedikçe amaç yitirilir. Dinleyerek düşünme kapasitesidir söz konusu olan. "Dinlemek" derken aktif olarak dinlemeyi kastediyorum: Kalbinizle dinleyin, gözlerinizle dinleyin ki görsel ipuçlarını yakalayabilesiniz, söylenene aktif bir dikkat göstererek dinleyin, söylemek istediklerinizi tasarlamakla uğraşarak değil. Böyle konuşmalardaki dürüstlük, güven oluşturur ve güven iyi ilişkilerin temel taşlarından biridir. Yararlı bir alıştırma: Sırayla beşer dakika konuşmak ve dinleyenin söz sırası geldiğinde konuşmaya başlamadan önce duyduklarını düşünmesi.
Sayfa 369Kitabı okudu
Dışarıda daha fazlasını aramak yerine sahip olduklarımız için minnettar bir tavır benimsemek, kendimizle sağlıklı bir ilişkinin önemli bir bileşeni olarak giderek kabul görüyor. Hızlı ve kolay bir egzersiz: Telefonunuza not almak veya yatağınızın yanında bir defter bulundurup her gece o minnettarlık duyduğunuz üç şeyi -küçük şeyler bile yardımcı olabilir- not etmek. Haftalar sonra geriye dönüp baktığınızda, genellikle karşınızda güzel bir hatıralar örgüsü bulursunuz, bu da hayatınıza zengin ve ödüllendirici bir destek verir.
Sayfa 368Kitabı okudu
...Aya sıçrarsak yıldızlara da ulaşacağımız söylendi bize. Kimileri için şans, hayat ve hayaller bir araya gelir. Diğerleri için gerçeklik, belki kötü kararlar veya çoğu zaman kötü şans yüzünden, umduklarından uzak bir dünyadır. Veya belki de hayalleri gerçekçi değildi.
Sayfa 364Kitabı okudu
Eğer insan zamanla olmak istediği kişiye dönüşebiliyor veya içinde bulduğu yeni şartlara uyum sağlayabiliyorsa bu acı verici ama aynı zamanda güçlendirici bir şeydir ve gereklidir. Sahici olmayan bir hayat sürmenin, değişmekten korkmanın fazla büyük bir bedeli olur. Her bir bireyin kimlik yapısının karmaşıklığı göz önünde bulundurulduğunda, bunun tek duraklı bir yolculuk olması beklenemez. Hayatımızın yeni evrelerine adım attığımızda veya farklı yönleri bize yeni koşullar dayattığında, kimliğimiz süregiden bir tartışma gerektirecektir.
Sayfa 362Kitabı okudu
Değişim süreci yeni eylemler deneyimleyerek, yeni gruplarla bağlantı kurarak ve bu yeni manzarayı daha iyi tanıyıp kavramak için bilgiler edinerek desteklenebilir. Yeni bir aidiyet duygusuna sahip olmak bir tür kederdir, yeni benliğe adım atabilmek için geçmiş benliği kaybetmenin acısıdır: Değişim ne kadar büyükse kayıp da o kadar büyük olur. Kederde olduğu gibi bu sürecin de paradoksal bir doğası olduğu doğrudur. Amerikalı Psikolog Carl Rogers'tan alıntı yapalım: Benliğimizin kabul edilemez bulduğumuz yönlerini ne kadar çok kabul edebilirsek değişimin gerçekleşmesi o kadar muhtemeldir.
Sayfa 361Kitabı okudu
Kimliğimizin kişisel ve bireysel bir yanı var. Mesele kimlik olduğunda, bazı insanların diğerlerinden daha az zorlandığına dikkat etmeliyiz. Eğer "popüler" veya "daha iyi" olarak kabul edilen bir kimliğe sahipsek muhtelemen bu dünyada daha rahat hareket edebiliriz. Bu da yargıların ve engellerin dayatılmadığı anlamına gelir ve hayatta daha başarılı bir ilerlemeye olanak tanır. Özellikle batıda daha güçlü ve ayrıcalıklı olan beyaz ırkın hiyerarşisi açısından durum böyledir. Bunu yapısal ve nüfuz edici, beyaz adamı iyi olarak gören ve çoğunluğun şansını artırmak için diğerlerini zorunlu olarak marjinalleştiren kültürel bir güç olarak görebiliriz. Kimliğin çok önemli, politik bir boyutu bulunuyor.
Sayfa 353Kitabı okudu
Farklılığı varlığımıza potansiyel tehdit olarak görmeye yönelik ilkel bir yatkınlığımız var: Yabancı olanın tehlikesi...
Sayfa 352Kitabı okudu
Benzersiz olma yönünde içkin bir arzuya sahibiz ama bir gruba ait olma ihtiyacımız da var. Evrimsel açıdan bakınca mantıklıdır bu. Atalarımızın yaşadığı dönemlerde gruptan dışlanma; kaynakların, eşin ve statünün yitirilmesi, yırtıcıların tehditleri gibi nedenlerle ölüm demek olabiliyordu. Onlardan kalan fizyolojik miras içimizde hâlâ yaşıyor: Bir gruptan dışarı atılmak (hangi grup olursa olsun) tepki olarak fiziksel acıya benzer bir gerilimi tetikliyor.
Sayfa 351Kitabı okudu
Güveni inşa eden mükemmellik değil, onarma kapasitesidir.
Sayfa 342Kitabı okudu
Kötü bir deneyimin beyinde cırtbantla tutturulmuş gibi yapışıp kalmasının geçerli evrimsel nedenleri olduğunu biliyordum; bu bizi aynı kötü olayın tekrarlanmasından korur ama kesinlikle her zaman yararlı bir şey değildir. Yeni olumlu duyguların gelişimine imkân sağlaması için işlendikten sonra serbest bırakılması gerekir.
Sayfa 339Kitabı okudu