Bu sayıda ağırlıklı olarak matematik temasına, ilgiyle okuduğum birbirinden güzel ve ilginç matematik yazıları yer alıyor. Ali Sinan Sertöz uzun zamandır ara verdiği yazılarına matematik serüvenine “İpler, Keçiler ve Koca Dünya” başlıklı yazısıyla yeniden başlıyor. Yalnızca eğlenceli olduğu ve çözene zevk verdiği için ortaya atılan kimi problemlerin çözümlerinin bazen derin matematik teknikleri gerektirdiğini vurguluyor. İlay Çelik Sezer ve Ekin Özman, “Fermat’nın son teoremi”nin ispatının ardından yapılan çalışmalar neticesinde bir türlü aşılamayan engelin nasıl aşıldığını aktarıyorlar. Mahir Ocak ise yazısında simetrinin müzikte önemli bir yer tuttuğunu, besteleri analiz etmek ve hatta yeni besteler yapmak için grup teoriden yararlanılabileceğini anlatıyor. “Matematiğin En Popüler Sayısı Pi”, “Henüz Çözülememiş Anlaşılması En Kolay Matematik Problemleri”, “Hilbert’in Sonsuz Otel Paradoksu” ve “Sihirli Kareler” başlıklı yazıları da zevkle okudum Bu ayki poster son zamanların en önemli gelişmelerinden birisi olan, gök adamızın merkezindeki kara deliğin görüntüsünün nasıl elde edileceğini ele alıyor.
Kendini, doğar doğmaz özür dilemek zorunda kaldığı bir hayatın içinde bulmuş gibi ezgindi. Yalnızca etrafındakilere benzememekten ötürü duyulan bir his de değil, tabiatından öyleydi Mustafa. Bahtını teninden de kara sayardı.