Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Meli, -malı'lamanın oturduğu mantığa göre, kişi tonlarca sosyal yasaya uyduğu takdirde, BEN'ninden hem kendi, hem de başkaları hoşnut kalabilir. Yasaların herhangi birinin ihlali sonunda ne olabileceği açıktır: Çaptan düşülür. Panik yaratılır; KİŞİ olarak hızla değer yitirilir, olunması gerektiği gibi olunmadığı düşünülüp telaş yaşanır.
320 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Selamm Kalemine hayran olduğum ve tüm kitaplarını okumak istediğim bir yazar olan #jacklondon nın #demirökçe kitabıyla sizlerleyim Jack London'ın distopya edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilen Demir Ökçe, ezen ve ezilen mücadelesini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Avis üst sınıf bir ailenin kızıdır. Ernest Everhard ise işçi
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,6bin okunma
Reklam
Mesleğimi seçmemin nedeni, adaleti korumak istememdi. Ama uygulamamı istedikleri yasalar beni en hakkaniyetsiz işlemlerin uygulayıcısı durumuna sokuyordu. Haklarını korumam için karşıma gelen savunmasız insanların haklarını, güç kullanarak ihlal etmem isteniyordu. Bir davanın taraflarının, mahkemenin hükmüne uymalarını sağlayabilecek tek bir koşul vardır; o da mahkemenin tarafsız karar vermesidir. Bunu iki taraf da kabul eder. Oysa artık taraflardan birinin yasayla bağlı olduğunu, diğerinin olmadığını görüyordum. Biri yasaya boyun eğecek, diğeri canının istediğini yapacaktı. İhtiyacıymış! Yasa da o isteğin yanında olacaktı. Adaletten, adil olmayanı uygulaması bekleniyordu. Bıraktım ... çünkü dürüst bir insanın bana 'Sayın Yargıç' demesine dayanamazdım."
360 syf.
5/10 puan verdi
BÜLBÜL ÖLDÜ, GÜNAHI DA YOK OLDU...
“Bülbülü Öldürmek”, Amerikalı yazar Harper Lee tarafından yayımlanan ve 1961’de Pulitzer Edebiyat Ödülü’ne layık görülen bir romandır. Romanda genel olarak yazarın on yaşın-dayken yaşamış olduğu bir olay ve bu olayın çevresindekilere; ailesine, arkadaşlarına ve komşu-larına olan etkisi otobiyografik bir biçimde bir çocuğun bakış açısından
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Epsilon Yayınevi · 202071,7bin okunma
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
_Laiklik, medeniyettir. _Laikliği, her şeyin üstünde zorunlu buluyorum. _Cadılarla, hortlaklarla ve ruhlarla ilgilenmek, politikacıların işi değildir. Politikacıların görevi, kanunlarla sınırlandırılmıştır. Politikacı, ruhları, sıradan insanlardan daha iyi bilmez ve bundan ötürü, en az benim kadar cahil olan ve benim selâmetimle benden daha az
Reklam
Politik Yorumlar 2
_Ülkemizde yaşanan maddi ve manevi krizin nedeni, akıl dışı metafizik dini inancın, politik alana taşınmasıdır. _Hiçbir ülke şu 20 yılda yapılanlara dayanamaz ki zaten Türkiye de dayanamadı. Kafede çay içmek, yumurta ve peynir lüks oldu. _İmam hatipte alınan eğitimle yönetilen ülke nasıl olması gerekiyorsa öyleyiz. _Rasyonel olması gereken bir
Adalet
" 'Babanız diyorum, büyük Fatih bir gün bir yere cami yaptırmak istemiş ancak o yer bir Rum'a aitmiş. Rum, arsayı satmak istememiş. Babanız arsanın bedelinin birkaç katını teklif etmiş ama adam kabul etmemiş. Babanız bunu adamın kasıtlı bir kararı, kendisininkini ise ruhani bir karar olduğunu düşünmüş. Aldığı kararın Allah yolunda
Sayfa 134 - TimaşKitabı okudu
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Hukuk, demokrasi, evrensel insan hakları, egemenlik bilinci Suçun niteliği, yasal unsurları ve arka planı Hukukun amacı ve görev tanımı; bir toplumda adaleti, güvenliği, barışı, düzeni ve kurumsal devamlılığı, herkese hakkı olanın, zamanında verilmesini sağlamaktır. Hukuk, tüm kurul/kural, ilkeleri ve adil kararlarıyla kendisini
Reklam
600 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kılıçların Fırtınası I ve II
Yılbaşı itibariyle Buz ve Ateşin Şarkısı serisini okumaya başladım. Okurken, önceden beri hep merak ettiğim, kitap - dizi farklarını da not alıyorum. Genellikle farklar zaman farkları ve kitaptan yer alan birçok karakterin dizide yer almaması gibi detaylar. Bu karakterlerin bazıları dizide bir veya birkaç karakter ile birleştirilerek tek
Kılıçların Fırtınası - Kısım 2
Kılıçların Fırtınası - Kısım 2George R. R. Martin · Epsilon Yayıncılık · 20163,799 okunma
Atina mahkemesi egemenler adına Sokrates'e ölüm kararı vermiş. Eliyle baldıran zehrini içerek ölmüş. Roma adına mahkeme İsa'ya ölüm cezası vermiş, Golgota'da çarmıha gerdirmiştir. Hallacı Mansur İslam adına Bağdat'ta yargılanmış ve mahkemenin kararı; önce kamçılanmasına, sonra derisinin yüzülmesine, ardında darağacından asılarak teşhir edilmesine ve en son başının koparılıp yakılmasına gidilmiştir. Tarihte sayısız insan, grup ve toplum haksız ve adaletsiz bir şekilde yargılanmış ve cezalandırılmıştır. Adalet her zaman adalet değildir. Adaletin terazisi egemen sınıfın elindedir. Çıkarlarına göre adalet ilkelerini yazarlar ve uygularlar. Ya da adaleti çıkarları için satarlar. Şenyaşar ve benzer birçok aile için de oyunun kuralı böyle işlemiş ve işliyordu. Bu sadece Şenyaşar ailesinin sorunu değildi. Toplumsal bir sorundu. Adalet arayışı içinde olan milyonlar vardı. Senin, benim, onun, herkesin sorunuydu. Ezilen, haksızlığa uğrayan, kırılan, işkence gören, dışlanan ve ötekileştirilenlerin yarasıydı. Kanayan yaraydı. Korkuya teslim olmuş, çaresiz kalmış "bir şey yapamam", "elimden bir şey gelmez" diyenlerin çığlığıydı. Haklılar susarsa, suçlular şah olur. Sessizlerin sesi suçluların ordusu olur.
Sayfa 234 - J&J YayıneviKitabı okudu
II. DÜNYA SAVAŞI'NDA TÜRK BASINI Turancılar-Nazi ilişkisi birçoklarının sık sık çiğnedikleri çürük sakızdan öteye geçmemektir. 3 Mayıs kahramanlarının gerçek isimleriyle görüldükleri bir roman bile yazılmıştır. 1931 tarihli Matbuat Kanununun 50. maddesine göre "Memleketin umumi siyasetine dokunacak neşriyattan dolayı" Bakanlar
Hikmet Tanyu, Türkçülük Davası ve Türkiye'de İşkenceler, Kayseri 1950, s. 13-14, Ankara Altınışık Yayınları, Nu:8.
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.