46 Yaşında OdasındaKur'ân-î KerîmOkurken Bilekleri Kesilerek Şehit Edilen32. Osmanlı PadişahıSultan Abdülaziz Han.
Allah rahmet eylesinRabbim mekanını cennet eylesin inşallah.
Sultan Abdulaziz’i devirmeye çalışan Cuntacıların hepsinin farklı hesapları vardı. Midhat Paşa'nın şahsında
#213161203
Ya RABBİ okuduğumuz sureleri, hatimleri , salavat ve duaları dergâh-ı izzetinde ;
En ecmel
En ahsen
En makbul bir surette kabul eyle.
Onlardan hasıl olan sevapları;
Evvela
Fahr-ı kainat hülasa-i mevcudat Habib-i zişân Efendimiz Muhammed Mustafa (asv)'ın Mübarek Mualla Musaffa Mücella ruh-u
Cevdet paşa, bu sorumlulukları imgesel bir dille nakleder: " Midhat Paşa tüfeği doldurdu, Mahmud Celaleddin Paşa horozu kaldırdı ve Redif Paşa tetiği çekti: Memleketi felakete işte bunlar sürükledi.”
Abdülhamid, hayallerimizdeki vehimli, korkak, ne görmek, ne de görünmek istemeyen müstebide hiç benzemez. Her cuma günü ata binerek başka bir camide selamlığa çıkar. Halkın içine girmekten çekinmez. Kışlalara giderek askerini görür. Zamanının fikir adamları ile buluşup konuşur. Kanun-u Esasi'yi münakaşa eder. İleri fikir adamı onunla bir şey
2019 Kitap Listem
61 Adet kitap hazırladım aslında burada paylaşım yapmayacağım diye çıkardığım kitaplar hariç eğer öneriniz varsa alabilirim bu kitaplara yenilerini ekleyeceğim.
1) Mister Pickwick'in Serüvenleri Charles Dickens
2) Tanrının ağzından evrenin hikayesi Franco Felluci
3) Ibn Batuta Seyahatnamesi
4) Büyük Osmanlı Tarihi Hammer
5)
Hüseyin Avni paşa(!)
“Cum’a Selâmlığı” denen bu mühim imparatorluk törenine, devlet adamları da katılırdı. İstanbul’daki Birinci Ordu Kumandanı’nın da katılması tabiî idi... Böyle bir Cuma günü Avni Paşa da büyük üniforması ile nişânları ve müşîr apoletleriyle törene katılmıştı. Törene Hânedân’a mensup kadınlar da
Olayı yazanlardan büyük tarihçi Mahmud Celaleddin Paşa ise: "Padişahın birkaç cesur,fedaķâr ve uyanık adamı bulunup da onu alıp askerin yanına götürselerdi Süleyman Paşa'nın işi bitmişti...Avni Paşa için tek çare intihar olurdu." der.
Abdülaziz’in tahttan indirilmesi, II. Abdülhamid ve Yıldız Mahkemesi tarihimizin en çok tartışılan konularındandır.
Son devir Osmanlı padişahları ve günümüz muktedirleri gibi, Abdülaziz’in de devletle alakası gezip tozmak, zevk sefa, saltanat sürmek ve gösterişten ibaretti.
Oysa devlet artık yıkılma sürecindeydi ve acilen köklü değişikliklerin
Osmanlı Devleti'nin Avrupa kıtasında kaybettiği toprakların toplam yüzölçümü 237 bin 298 kilometreyi buluyordu. Bu topraklarda toplam 8 milyon 184 bin kişi yaşıyordu. Sultan Abdülhamit'in siyasi dehâsı olmasaydı, Ayastefanos Antlaşması harfiyen uygulanacak ve hiç şüphesiz, kayıplarımız en az iki, hatta üç misli fazla olacaktı. İşte şehitlerin, yaralıların dışında, “93 Harbi” denilen facianın bilançosu budur. Bu bilânço, başlangıçta da ifade ettiğimiz gibi Mithat Paşa, Mahmud Celâleddin Paşa, Redif Paşa, İbrahim Ethem Paşa ve taraftarlarının eseridir. Yazık ki, bunlardan bazıları okul kitaplarımızda birer “kahraman" olarak tanıtılmaktadır. Günü gelince elbette gerçek tarih yazılacaktır.