Mahmud el-Verrâk bir şiirinde şöyle der: "Allah'ın verdiği nimete şükretmek bir nimet ise eğer, bu nimete karşılık yine şükretmem gerek."
"Geride kalan dúnün adil bir șahit olarak geçti, Onun ardından sana yepyeni bir gün geliverdi. Sayet dün işlemişsen bir kötülük, Övgü alır amelin, yap iki kat iyilik. Günü hakkını verip geçirdiysen, faydası sana dönecektir, Amma velakin geçip giden dün asla geri gelmeyecektir. Hayır işini bugün yarına ertelemeyesin, Belki yarın gelir ama sen olmayabilirsin." Mahmud ibn el-Hasan el-Verrak
Reklam
Mahmud el-Verrâk: “Ölmeden evvel malından yararlan. Aksi takdirde öldüğünde artık malın diye bir şey yoktur. Sen o malı kazanmak için yoruldun, sonra başkalarına bıraktın. (Yorgunluğu ve bedbahtlığı kazanana, mutluluğu başkalarına olan) böyle bir malı Allah uzak eylesin! Bu istenmeyen bir durumdur. (Öldükten sonra) onlar sana yalan gözyaşı dökerek cömertlik yaptılar, sen de onlar için topladığın malı onlara bırakarak cömertlik yaptin. Sen elinde ne var ne yok, her şeyi onlara rehin bıraktın, onlar da seni kazancınla baş başa rehin bıraktı."
Sayfa 487Kitabı okudu
Mahmud el-Verrâk: "Etrafını felaketler sarsa da dünyayı ve dünya günlerini zemmedip durma. Dünyanın hiçbir değeri olmasa da âhiretin onunla elde edilmesi onun şeref ve faziletine yeter."
Sayfa 279Kitabı okudu
Mahmud el-Verrak
"Allah Teâlâ'nın nimetine şükretmek (şükretmeye muvaffak olmak) yeni bir nimettir. Bu nimet de şükür gerektirir. Buna şükretmek de şükür gerektiren başka bir nimettir. Bu duruma göre, Allah Teâlâ'nın son nimetine şükretmek mümkün değildir. Sonra, Allah Teâlâ'nın verdiği sevinç de, keder de nimettirler. Çünkü keder de Ahiret sevincine vesiledir. Fakat, insanlar şükretseler bile, yalnız sevinçlere şükrederler. Böylece nimetlerin yarısını şükürsüz bırakırlar."