Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılan müslüman; Pakistan'da da olsa Hindistan'da da olsa Malezya'da da olsa Avrupa'da, Amerika'da da olsa dünyanın neresinde olursa olsun iyi müslüman oluyor. Sünnet-i seniyyeden uzaklaştıkça, bid'atlere bulaştıkça; başka zihniyetlere, başka akımlara, başka yollara ayağı kaydıkça adım adım kötüleşiyor, gaddarlaşıyor, zalimleşiyor, insafsızlaşıyor. Haram helal ayırmaz oluyor. Başkalarının gözyaşından kalbi yumuşamaz oluyor. Sırf kendisini düşünen bir insan oluyor. Her türlü kötülük ondan çıkıyor.
Sayfa 277 - Server Yayınları, Kasım 2017, 2. BaskıKitabı okuyor
Bir müslüman için en önemli ilk nasihat, en önde söylenecek şey, Kur'ân-ı Kerîm'e sarılması; ikincisi de, Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılmasıdır. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm, Allahu Teâlâ hazretlerinin kelâmıdır. Peygamber Efendimiz'in sünneti de "Kur'ân-ı Kerîm'in hayata uygulanışını bize gösteren tatbikatlar" demektir.
Sayfa 276 - Server Yayınları, Kasım 2017, 2. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Kendi kendinize düşünün: "Ben ne kadar Rasûlüllah'a bağlı, sünnet-i seniyyeyi uygulayan, Rasûlüllah'a itaat eden insanım? Yüzde kaç itaat ediyorum? Ne kadar sünnet müslümanıyım, sünnet-i seniyyeyi uygulayan müslümanım; ne kadar kendi cebimden, kendi aklımdan fetvâ verip, 'Allah affeder... Allah affeder.' deyip günahları pervâsızca ne kadar işliyorum?" diye kendi kendinize sorun! Çünkü bazı kimseler haram olduğu kesin olarak bilinen şeyleri "Allah affeder" diye; hakîkî, samîmî, içten bir kanaatle, "affeder" diye düşünerek o günahı işliyor. Cenâb-ı Hak affedebilir ama, gözyaşı döken, pişmanlık duyan, "Bir daha yapmayacağım!" diyen, hatasından dönen kimseleri affeder.
Sayfa 275 - Server Yayınları, Kasım 2017, 2. BaskıKitabı okuyor
Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılmak dinin temeli ve saadet-i dâreynin, yâni hem dünyada mutlu olmanın, hem ahirette mutlu olmanın medârıdır, sebebidir, kaynağıdır. Rasûlüllah'a uymadan, böyle dümdüz, anlamsız bir İslâm ile; "Ben elhamdülillâh müslümanım. Eşhedü en lâ ilâhe illallah, ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve rasûlühû." deyip, kendi bildiğini okumak yanlış bir yol, çok yanlış bir davranış şekli.
Sayfa 272 - Server Yayınları, Kasım 2017, 2. BaskıKitabı okuyor
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i seviyorsunuz, hadîs-i şerîf kitapları sizde var. Çok değerli tercemeleri Türkçe'ye tercüme edilmiş. Onları okudunuz mu? "Hayır, okumadık." Öncelikle Kur'ân-ı Kerîm'i ve hadîs-i şerîfleri okuyacaksınız. Çünkü dinimizin kaynağı bunlar. Hadîs-i şerîf, Kur'ân-ı Kerîm'in de en iyi şekilde anlaşılmasını sağlıyor.
Sayfa 272 - Server Yayınları, Kasım 2017, 2. BaskıKitabı okuyor
Okumak yeter mi? Yetmez. Çünkü okuyan insan sadece bilgi sahibi olur. Bilgi, bilgi sahibi olmak için değildir. İslâmî bilgiler, bildiği güzel şeyleri uygulamak içindir. Güzel ahlâkı öğrenecek, uygulayacak. Güzel ibadetleri öğrenecek, uygulayacak. Allah'ın emirlerini, Peygamber Efendimiz'in izahıyla daha derinden anlayacak. Allah'a daha güzel kulluk yapacak.
Sayfa 271 - Server Yayınları, Kasım 2017, 2. BaskıKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.