Sudan,
1983'de, başkan Cafer Muhammed el-Nimeyri tüm ülkeyi, hırsızların ellerinin ya da ayaklarının kesilmesi, evlilik dışı ilişkilerin taşlanarak öldürmeyle cezalandırılması ve diğer suçluların kırbaçlanması gibi hükümleri geçerli kılan sert bir şeriat sistemiyle yönetmeye kalkınca, her şey tekrar başladı. Ondan sonraki 18 ay boyunca 400 hırsızın
Sayfa 115 - Aykırı YayıncılıkKitabı okudu
Tevhid akidesini benimseyen muvahhidler "ŞEFAAT YA RASULULLAH" sözünü söylemezler. Allah izin vermeden hiç bir kimse (Rasulullah ﷺ'de dahil) şefaat edemeyecektir. Ancak Allah c.c. izin vermesi ile başta Rasulullah s.a.v. ve diğer şefaat ediciler de şefaat edebileceklerdir. Bunlar da Allahın izin verdiği kişiler için olacaktır . Ayet
Reklam
292 syf.
10/10 puan verdi
Çağdaş İslam Düşüncesine Farklı Bir Bakış ve Kur’ancılık
Mustafa Öztürk'ün "Çağdaş İslam Düşüncesi ve Kur'ancılık" kitabı günümüzde İslâm'ı anlama noktasında farklı metotlara sahip olan akımları ve bu akımlardan geçmişle bağını tamamen koparan Kur'ancılık akımını incelemektedir. Bu kitapta Mustafa Öztürk, çağdaş İslâm düşüncesi adına kalem oynatan birçok kişiden önemli
Çağdaş İslam Düşüncesi ve Kur'ancılık
Çağdaş İslam Düşüncesi ve Kur'ancılıkMustafa Öztürk · Ankara Okulu Yayınları · 201335 okunma
Coğrafyamızı Adımlarken Hatırda Kalanlar – Taha Kılınç
Seyahat Kumbarası Edinmek..! Seyahat tavsiyesinde bulunduğum muhatapların, çoğu kez öğrenci kardeşlerim oluyor. Yukarıdaki cümleleri benden duyduklarında, "Sen bize seyahat etmeyi öneriyorsun, ama biz öğrenci adamlarız. Burslarımızı bile denkleştiremiyoruz ki kalkıp seyahate çıkalım!" şeklinde itirazlar yükseltiliyorlar. Haklı olarak.
Elif - Lâm - Râ Gizlinin Gizlisinin Tılsımı - Garib Çoban
Ey günahlardan zarar görmeyen, mağfiretin noksanlaştırmadığı Ya Gafur Ya Settar. Seni noksanlaştırmayanı bana Ya Kadir Ya Nur hidayet ver. Ya Tevvab, Ya Rahim, beni sana ulaştıracak, sana zarar vermeyen günahlarımı bağışla. Ve gece bir örtü gibi her şeyi örtüp gizlediğinde, sen de kalbine döneceksin. Çünkü adresler tükendi, kalmadı, başka bir
Müslüman ilim adamları”319 geçmişle olan olumsuz ilişkisinde Avrupayı taklitte ısrarcıdır. Oysa İslam'ın geçmişi Avrupa'nın geçmişinden oldukça farklıdır. Bu ısrarın sonucu bir kopuştur ve bu kopuş sebebiyle mevcut Kur'ân yorumları, yenilik getirme çabalarında, önceki yorumlarla olan bağlarını kaybetmişlerdir. Taha “önceki yorumlarla” klasik tefsir literatürünü kasteder.” Bu bağları kesme onların yenilikçiliğini daha az hakiki kılar, çünkü, Taha'ya göre, gerçek yaratıcılık biçimleri bağlantıdan kaynaklanmalı ve bağlantıyı öngörmelidir. Son tahlilde, bağları kesme, Batılı yolların düşüncesiz bir taklidi meselesidir, “bağımsız içtihat” meselesi değildir;321 ki bu da “Kur'ân metninin özel karakteristiklerini silen” bidatlere / gayr-i meşru yeniliklere yol açar (RH, 176). ---- 319.Taha eleştirisini genelleştirirken veya eleştirdiği kimselerin adını zikrederken çoğu zaman çok dikkatlidir. Böylesi bağlamlarda genelde “bazı Müslüman ilim adamları” veya benzeri bir ılımlı tartışma yaklaşımı sergiler (özellikle “bazı” sözcüğünün Arapçada klasik anlamda “bir” anlamına geldiğini hatırlayacak olursak). Ancak şu dikkat çekicidir ki Taha Kur'ân bahsinde farklı bir yöntem izler ve eserlerinin diğer bağlamlarında olduğundan daha özgür biçimde bazı belli Müslüman düşünürlerin adını zikreder. Burada şu kişilere doğrudan işaretler ve onlarla tartışmalar görüyoruz: Muhammed Arkün, Muhammed “Abid Câbiri, Mustafâ Mahmüd, Abdülkerim Surüş, Hasan Hanefi, Nasr Hâmid Ebü Zeyd, Tayyib Tizini, Sâdık Bil'id ve diğerleri.
Reklam