Aziz Şehitler Ruhunuz Şad Olsun
01. ABDULLAH TAYYİP OLÇOK 02. ADİL BÜYÜKCENGİZ 03. AHMET KARA 04. AHMET KOCABAY 05. AHMET ORUÇ 06. AHMET ÖZSOY 07. AKIN SERTÇELİK 08. AKİF ALTAY
Ayşe Şasa'yı anlatıyor
Geçen Cuma günü (7 Aralık 2001) iftarı Çamlıbel Matbaası’nda Osman Kâhya ağabeyin mütevazı fakat güzel sofrasında yaptık. İftarın sonlarına doğru ağır bir rahatsızlığa yakalandığını duyduğum ciltçi Ahmet Başoğlu’nun yani bir kitabıma ad olan “Şeyh Efendi’nin rüyası”nın son ravisinin sıhhatini sordum. Hastalığının seyri hakkında biraz bilgi verdi:
Reklam
Mahmut Erol Kılıç
İslam Medeniyetinin şekillenmesinde kurucu unsur olan tasavvufi öğreti, İslam medeniyetinin çözülme sürecinde ve gerilemesinde ana neden olarak gösterilmektedir. Bu tarz bir yargıya varmak ne tür bir refleksin ürünüdür? ............................. Sorunuza şimdi giriş yapabilirim. İslâm dünyasının "geri” kalmasının ardında sûfiler
Sayfa 26 - HayyKitap genişletilmiş 2. Baskı, Şubat 2012Kitabı okudu
"Franz Fanon, 'Yeryüzünün Lanetlileri' kitabında Hegel'in köle-efendi diyalektiğinden hareketle der ki, "Uzun süre sömürülenler, ezilenler bu hayata alışır, sömüren kişiye bağlanırlar." Yüzyıl'ın başında yaşadığımız travmalar Türkiye Müslümanları tarafından kabullenilmiş gibi gözüküyor. Bize pozitivist bir teoloji sunmak istemişlerdi. İstisnaları bir kenara bırakıp ilahiyatçılara baktığımızda bunun başararıldığını görüyoruz. İstenilen projeyi devam ettiriyorlar. İsmet İnönü yaşasaydı bazılarına üstün liyakat nişanı verirdi muhtemelen." Prof. Mahmut Erol Kılıç
Sayfa 212Kitabı okudu
Mahmut Erol Kılıç
Meselâ Ahmed Gazali de büyük bir sûfidir. Ama onun düşüncelerini, görüşlerini tam inceleyebilmemiz için elimizde en temel eseri olarak sadece Sevânihu'l-Uşşak'ı vardır. (Bu eserin Türkçeye çevrildiğini de bu vesile ile hatırlatmak isterim). Şimdi bu eserinden Ahmed Gazal'nin ilahî aşk görüşünü çıkarabilmekteyiz ama onun fıkhi görüşlerini çıkaramıyoruz. Tedbîrât-ı İlâhiye görüşünü, âlemin tedbir ve tedvirine, evrende cârî olan düzene yönelik görüşlerim çıkaramıyoruz. Fakat İbnü'l-Arab'de biz metafiziğin en girift noktalarına, ontolojiye, epistemolojiye dâir bilgiler alabildiğimiz gibi pratik fıkha dâir bilgiler de alabilmekteyiz. Orucun nasıl tutulacağını, abdestin nasıl alınacağım da ondan öğrenmekteyiz. Beşer hayatının her vechesine yönelik açılımları, sözleri var. Hadis, tefsir, fıkıh, kelâm, İslâm târihi vb. gibi kaleminin yazmadığı alan kalmamış. Ondan dolayı da şümullü bir zat. Yazılarının hem şiir hem de düzyazı formunda oluşu da İbnü'l-Arabi'nin çokyönlülüğünü gösteriyor. Dolayısıyla İbnü'l-Arabi'yi hem dikey hem de yatay ilimlerde yed-i tûlâ sahibi bir otorite ve kâmil bir bilge olarak görmemiz gerekiyor. O bir imamdır, hüccettir, müçtehittir, muallim-i sânîdir.
Sayfa 34 - HayyKitap genişletilmiş 2. Baskı, Şubat 2012Kitabı okudu
Mahmut Erol Kılıç
Sempozyumumuzun ana teması malum olduğu üzere "Modern Çağ ve İbn-i Arabi." Peki bundan 700 küsür sene evvel yaşamış olan bir zatın görüşleriyle modern çağ arasında nasıl bir irtibat kurabiliriz ki? Bu açıdan önce "Modern Çağı” bir tanımlamamız gerekmekte ve buradan hareketle İbn-i Arabî'yi ve onun gibi bilgeleri konuşturmaya çalışmalıyız. Güzel bir tevafuk olarak bugün İstanbul'da farklı bir damarı temsil eden büyük bilge İbn-i Sina üzerine de bir uluslararası sempozyum gerçekleştirilmektedir. İslam dünyasının başka bazı köşelerinde şu an çok sığ, çok basit düzeylerde bazı Müslümanlık yorumları yapılırken biz şu an İstanbul'da bir taraftan Muhyiddin İbn-i Arabî gibi bir zatı anlamaya, diğer taraftan İbn-i Sina gibi bir diğer bilgeyi öğrenmeye çalışıyoruz. Bu da tarihin tekerrür ettiğini gösteriyor. Çünkü arifler iltifat isterler, iltifat gördükleri yerlere doğru meylederler; iltifat görmedikleri yerlerden de kaçarlar. "Nazlı bir gelin gibidirler” diye de edebiyatımızda çokça anlatılır bu meseleler.
Sayfa 15 - Kültür A.Ş.Kitabı okudu
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.