Hz. Mevlana
***** “Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkla öl ki diri kalasın.” *****
Sayfa 233 - Sûfi KitapKitabı okudu
***** Tasavvuf mutlak nurlarda bir ışık yakarak aşk ateşiyle yanıp suzan olmaya derler. Aşk ateşi, ilâhî aşkın ateşidir. *****
Sayfa 421 - Sûfi KitapKitabı okudu
Reklam
***** “Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un” sözlerini ariflerin kulağıyla dinleyebilsek; meyhaneyi, “İstanbul’un bütün tekkeleri” diye anlarız. *****
Sayfa 276 - Sûfi KitapKitabı okudu
Mevlana; "Biz akla karşı değiliz. Aklın adını kötüye çıkaran, bizim ilmimizde aklı kötü kılan şey aslında akl-ı cüz’îdir.” Aslında bir bakıma akl-ı cüz’î de değildir akl-ı cüz’înin Allah’ı bulmaya zorlanması fiilidir. Yâni ârifler der ki akl-ı cüz’î evin yolunu zor bulur. Beş duyu organı ile Allah bulunmaz. Onun için aklın tekâmülünü gerçekleştirir. Bu dönüşüm içerisinde akıl ziyâlanır, aydınlanır. Küllî akıl hâline gelir. Allah’ı bilen, tanıyan, gören, Allah’ın ilk yarattığı zaman, kendisine muhatap olup “Ben senin Rabbin değil miyim?” dediği akıldır. O akıl da “belâ” demiştir. Kabul etmiştir. O akıl düzeyine çıkıldığı zaman gerçek mümin olunur.
Sayfa 268 - Sufi KitapKitabı okudu
Allah tarafından kendi rûhundan üflenen bir varlık olması ile insan, köken itibarıyla ilâhî bir varlık. İnsan bu ilâhî oluşu, madde âlemine nüzûl edişiyle beraber unuttu. Dolayısıyla insana Allah tarafından kendi rûhundan üflenmiş olması, insanı muazzez ve mükerrem bir hâle getiriyor. Fakat insanın bu madde âleminde, madde ile aşırı hemhâl oluşu, insana o kaynağını unutturuyor. O kaynağından yabancılaşan insan, bu sefer başka arayışlar içerisine giriyor. Oysa aradığı şey çok uzaklarda değil, o kendisine verilmiş ve kendisinde mündemiçtir.
Sayfa 320 - Sufi KitapKitabı okudu
. “Zât-ı Hak’da mahrem-i irfân olan anlar bizi İlm-i sırda bahr-i bî-pâyân olan anlar bizi” Niyâzî-i Mısrî .
Sayfa 138 - Sufi KitapKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.