Başkalarının bizi nasıl gördüklerini, tepkilerimizi ve yanıtlarımızı nasıl yorumladıkları hakkında kendi kendimize bir hüküm veririz. Başka bir deyimle, başkalarının oluşturduğu aynada kendimize bakarız.
Çocuğun mutlaka birisine benzemesi için çeşitli pratiklere başvurulur.
Örneğin çok sevilen bir kişi kırkı çıkmadan küçük çocuğun ağzına tükürür ki onun gibi olsun.
Ya da çocuğa, benzetilen kişinin adı konur. Özellikle ölmüş kişilerin adı konur.
Böylece o kişi hafızalardan silinmez, daima anılır. Rahmetli amcası gibi, rahmetli halası gibi denir.
Çocuğun kime benzeyeceği konusunda inançlar da vardır. Örneğin çocuk doğunca üstüne kim gelirse ona benzermiş.
Anne hamile iken aynaya çok bakarsa çocuk kendine benzermiş.
Dayısının çorabı île çocuğun ağzı kurulanırsa ona çekermiş.
Anne hamile iken sakatlara, delilere gülerse, alay ederse, çocuğu da onlara benzermiş gibi.