Mahsuni şerif
Bir meclise mihman oldum
Rastlamadım bir yarana
Ne acayip döndüm kaldım
Taş atarlar yalvarana
Meclisin yapısı güzel
Koltuğu kapısı güzel
Dışarda hepsi güzel
Mahzuni Şerifim çıksam dağlara
Rastgelsem de avcı vurmuş marala
Doldur tüfeğini beni yarala
Bir yaralı döşten gayrı nem kaldı.
Aşık Mahzuni Şerif
Mahzuni Şerif
Ben canandan ayrı kaldım kalalı
Akar gözüm yaşı sel gizli
Senin ile ikrar verdik ezeli
Kimseler duymasın gel gizli gizli
Hey yolcu destursuz bağa girilmez
Kadir bilmeyene kıymet verilmez
Her sazın döşüne pençe vurulmaz
İncedir kırılır tel gizli gizli
İnan ey cananım belim büküldü
Farkına varmadan ömrüm söküldü
Deprem yokta neden evim yıkıldı
Bu işte bir yaman el gizli gizli
Biçare Mahzuni yanar inlerim
Feryat eder feryadımı dinlerim
Dosttan ayrı düştüm geçmez günlerim
Dakikam içinde yıl gizli gizli.
Mahzuni Şerif
Yeryüzünde silahların hiçbir yerde gereği olduğuna ve silahlarla çözülen düğümlerin, muteber rahatlıklar getireceğine inanmıyorum. Elbette ki savaşılması gereken bir cephe vardır: Cehalet... Elbette bu savaşın bir askeri ve bir komutanı vardır: Aydın ve halk .. Elbette bütün bu savaşların bir de silahı vardır: Kültür ve insan sevgisi.
-Aşık Mahzuni Şerif
Sayfa 194 - Kaynak Yayınları
Hangi kitap nasıl çıkarsa, ne yazarsa yazsın, dilersen oku. Madem ki Şeytan'ın hala yaşadığına inanıyorsunuz, hatta onu zaman zaman taşlıyoruz bile; o halde, şeytanın bile bu kadar bin yıllar yaşamasına müsaade eden Allah'ın diğer kullarına ölüm fermanı yazmaya değmez.
-Aşık Mahzuni Şerif
Sayfa 194 - Kaynak Yayınları
Dom Dom Kurşunu türküsü hakkında
Kendisine sorulduğunda, "İster ağlasınlar, ister oynasınlar; yeter ki anlasınlar" diye cevaplamıştı!
Sayfa 168Kitabı okudu
