At gibi gezmenin it gibi çalışması
Tatil dönüşü tek yapmak istediğim koca bir demlik çay eşliğinde yeni kitaplarımla vakit geçirmek.Sonuç boşalması gereken valizler.Yıkanması gereken çamaşırlar ki kaçıncı makine doldu sayısını unuttum.İstifa da edemiyorum kadrolu ev hanımı olunca.Neyse tadını çıkarın tüm zamanlarınızın bende gidip çamaşır asayım yer bulursam:)
Nazım'ın inandığı ideoloji marksizm ve materyalizmdir. insanlık makine sayesinde refah ve saadete ulaşabilir. Modern çağ makine çağıdır. Nazım'ı bu düşünceye iten ana sebep; gençlik yıllarında yaptığı seyahatlerde Anadolu'nun sefalet manzaralarını yakından görmesi sonucu duyduğu büyük acı ile makineye ve makineleşmeye tek Kurtuluş yolu olarak bakmış olmasıdır Nazım'ı marksizm ve materyalizm hayranlığına sürükleyen sebeplerden biri de içinde doğduğu ve yaşadığı Doğu aleminin zihniyetidir. Yani Doğunun Batının en manasız olan şeylerine karşı duyduğu hayranlık, Batıda doğmuş ve gelişmiş olan "makine" kavramı, Batı hayranlığı , Nazımı da etkisi altına almıştır
Reklam
makine mühendisliği okuyan var mıı mak. elem. sorusu var da bi ufakk
Tenekelerden İnciler
En büyük sevinçlerimizden biriydi, etrafı paslanmış; içinde az miktarda salça kalmış siyah, kırmızı renklerdeki salça tenekelerinde soğan yetiştirmek. Tenekenin altını çiviyle delerken öğrendik, dibe düşenin havaya ne çok ihtiyaç duyduğunu. Çok su verirsek büyür sandığımız soğanımız fazla sudan küflenip çürüyünce anladık; seviyenin, ölçünün önemini ve o çürüyünce kaldı ilk heves kursağımızda. Anne şefkatli hayaller kurmuştuk yeşerecek soğana fakat öften püften hayallerdi bunlar teknoloji ve tasarım dersi için. Uzaya danayanmış merdiven, geçmişi unutturan makine ve geleceği gösteren küre düşlemek varken. Oysa biz sabrın zorluğunu, beklemenin sıkıntısını ektiğimiz soğanı beklerken çekmiştik. Hangi makine bunları öğretebilirdi? Aramızda başarıyı da tadanlar da oldu elbet Şanslı olup soğanı yeşertmeyi başarınca. Soğanı yeşermiş sonunda! Uzayı, geleceği, küreyi kim, ne yapsın?  Herkes soğan ekmezdi tabi farklı zevkleri olanlar da vardı aramızda. Kimisi fasulye ekerdi mesela kisimi buğday... Çiçek ekenimiz pek olmuyordu daha o yaşta öğretmişlerdi çünkü ekmek davasının keyif davasından daha mühim olduğunu. Öğrettiler de ne oldu? Şimdi "Dante gibi ortasındayım ömrün" ve tek derdim salça tenekesinde ektiğim soğanımın yeşermesi. Yoksa bir heves daha kalır, bir heveslik yeri kalan kursağımda.
Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lâğım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır, onlar Türkiye'nin insanından şikâyetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını "yaşanmaz"laştıranlardır. Türk aydını, Kitâb-ı Mukaddes'in Serseri Yahudisi*... Hangi Türk aydını? Kaçanlar ne Türk, ne aydın. Bu firar bir Kabil kompleksi.
Cemil Meriç
Cemil Meriç
,
Bu Ülke
Bu Ülke
, s.97.
Mavera

Mavera

@_pinhan_I
·
11 Nisan 00:05
Cevap birazdan geliyor takipte kalın
Her dudakta aynı rezil şikâyet: Yaşanmaz bu memlekette! Neden?
Sayfa 97 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İndi gecenin perdesi Hümeyra! Geceyi kuşanmak lazım imdi… Dindi makine sesleri, Hümeyra! Sefere çıkmak lazım imdi… Dürüldü gündüzün seyranı, Hümeyra! Miraca varmak lazım imdi… Döndü arılar yuvaya, Hümeyra! Balını almak lazım imdi. Örümcek yurt tuttu kayayı Hümeyra! Bekletmemek lazım imdi… Ali kalktı, Hamza kalktı, Ubeyde kalktı, Hümeyra! Gecenin bedri “yevmü’l- furkan”dır Tez elden yetişmek lazım imdi… Yusuf soyundu süretin, Giydi acziyet libası Hümeyra! Yusuf’a refakat lazım imdi.
Reklam
Diyor ki: "Ben, ben dünyanın en güzel yerlerini gördüm. Yine de kendimi yürüyen bir makine gibi hissediyorum. Her şeyi bir ekrandan izliyormuşum gibi Arada hiçbir şey yokmuş gibi.. Bunların hiçbiri gerçek bile olmayabilir"
Amaan makine benden iyi yıkar deyip her şeyi bulaşık makinesine doldurmak ♥︎
İnsanı yalnızca bir makine olarak düşünün! O, yalnızca kendi doğası ve koşullarının yarattığı şeydir: karşı koyamadığı zorunluluklara itaat eder ... İnsan dost canlısı değilse, bunun nedeni 'tiye alınması, kindarca muamele görmesi ve heba edilmesidir.' İnsana farklı bir eğitim verin, farklı koşullar içerisine yerleştirin, acımasızlıkla karşılaşan insana nazikçe ve cömertçe yaklaşın, sonunda onun tamamen farklı bir varlık olacağı görülecektir. Anarşizmin Felsefi Temelleri William Godwin
Bir makine müh olarak...
Bir şey çok köşeliyse ondan kaçının. (Konunun makinelerle ilgisi yoktur.)
Reklam
İnsan yaşamı daima arzuyu “yeni” olarak çağırır. Çünkü arzu daimi bir isteme halinin eksik ifadesidir. Dolayısıyla kapanmayan bir eksiklik ifadesi, kişide daima arzu edilebilir tüketim ister. Daima şu anda olanı istemeye yazgılı bir arzu, yutarak büyüyen ve kendisini ortadan kaldıran bir doyumsuzlukla ilişkilidir. Arzunun yeniyi çağırması, Hegelci bir diyalektiğe gönderimde bulunur; daimi bir isteme hali olarak tüketici bir görünümde olması da Hegelci bir düzlemle hareket eder. Tam aksini düşünmek Deleuzecü bir arzu makine haliyle ilişkilenebilir belki. Spinozacı bir arzu eylemi ise, var oluşun ifadesidir. İster içerisine “yeni” veya “eskiyi” barındırsın. O, yaşamın oluş halidir. Hegelde oluş daimi bir arzu takibidir. Ki erek fikri gelip tam da bu oluşun daimi arzusuna yerleşir. Öyleyse denilebilir ki Hegel, Spinoza’nın arzusunu içererek modern kılmıştır.
Açık ve net !
Jiddu Krishnamurti
Jiddu Krishnamurti
Matrix’in başlamaya hazır olduğunu ve makine zekasının yaratacağı olumsuz sonuçların boyutlarını hesap edemeyeceğimizi çooook önceden söylemiş.
Makine gibi gören kişinin Makine gibi yüreği olur.
Dışardaki Rüzgar
Dışardaki Rüzgar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.