İnsan zekasını taklit ederek makine ve yazılım geliştirme çalışmaları son yılların en önemli konuları arasında yer alıyor. İnsanın başta düşünme ve öğrenme yeteneklerinin taklit edildiği tüm bu çalışmalar, "Yapay Zekâ" kavramıyla ifade ediliyor. Nitekim günümüzde Yapay Zekâ Mühendisliği, geleceğin meslekleri arasında birinci sırada
...Tim, "baban ne öğretiyordu?"
"Mühendislik. Makine mühendisliği."
"Universitede profesör olan biri, 1kadına vurmaktan daha iyisini bilmeli..."
...
"Bana kalırsa herkes bundan daha iyisini bilmeli."...
Bugünün kitabı, Dünyanın En Mutlu Adamı. Bir Selçuk Uygur çevirisi. Bir Auschwitz mahkumu Eddie ve anılarını anlatıyor kitapta. Bir kişiye, tek bir insana anlatır gibi yazıyor anılarını ve işte buradasın öyleyse anlatacaklarıma kulak ver diyor âdeta O.
1920 yılında Leipzig'de doğuyor Abraham Jakubowicz. Yahudilerin öğrenim görmekten men
Selçuk Uygur çevirisi ve Eddie Jaku adında bir Auschwitz mahkûmunu ve anılarını anlatıyor. Bir kişiye, tek bir insana anlatır gibi yazıyor anılarını..
Asıl adıyla Abraham Salomon Jakubowicz, 1920 yılında Almanya/Leipzig’de doğar. O bir Alman Yahudisi olarak ülkesiyle iftihar ediyordu, dünyanın en aydınlanmış, en kültürlü ve en eğitimli
2018’de yaşayan alelade bir vatandaş kendini gitgide daha işe yaramaz hissediyor. TED konuşmalarında, hükümetlerin düzenlediği beyin takımı toplantılarında, ileri teknoloji konferanslarında herkesin ağzına pelesenk olan bir dizi gizemli kelime heyecanla telaffuz ediliyor (küreselleşme, blok zinciri, genetik mühendisliği, yapay zekâ, makine öğrenmesi) ve sıradan insanlar bu kelimelerin hiçbirinin kendileriyle bir alakası olmadığını varsaymakta haklı sayılırlar.
Barış Bıçakçı aslında ODTÜ makine mühendisliği mezunudur. Yazarımız ilköğretimden itibaren eğitimini Ankara'da tamamlamıştır. Öykülerinde de Ankara etkisi görülüyor. Yazın hayatına şiirle başlayan yazar düzyazı ile yoluna devam ediyor. 2004'te yayımladığı
Makine mühendisliği okuyan Miraç, üzerinde çalıştığı proje ile zamanlar arası yolculuğun hayalini kurmaktadır. Kütüphaneden çıkıp evine dönerken yolda bulduğu Nasreddin Hoca adlı kitabı ile evine kavuştuktan sonra derin bir uykuya daldı. Rüyasında ise zaman makinesi ile Nasreddin Hoca'nın zamanına gider ve hikayesi başlar.
Fantastik bir roman tarzında yazılan bu eseri herkese tavsiye ederim.
İnsan Kemâlâtını Düşünmek: Tevazu
ꕥ ꕤ ꕥ ꕤ
İnsanlığın üretim ve tüketim tarihine bakıldığında tükenen yine insanın kendisidir. Kezâ! Etkileşim ve uyum halinde olan insanın bir değişim ve dönüşüme mâruz kaldığında üç sınıf ortaya çıkar: değişim ve dönüşümü yapan aktör kesim, adaptasyon sağlamayıp mücadele eden kesim ve yeni bir
Pessoa sözcüğünün Portekizce “kimse” anlamına gelmesi, aynı zamanda Latincedeki persona, yani “maske” ya da “oyun kişisi” ile eşanlamlı olması, Pessoa’nın şiirine tutarlı ve ilginç bir içerik kazandırıyor. Denilebilir ki, Pessoa’nın insan kimliğiyle ilgili saplantısı, belki de bu değişik kimlikteki şairleri yaratmasındaki başlıca etkendi. Bu şairlerin her biri, sanki Pessoa’nın yazdığı ve oynatmaktan hoşlandığı bir oyunun kişileriydi.
Pessoa bu oyun kişilerinin her biri için de birer yaşamöyküsü tasarlamıştı. Alberto Caeiro, 1889’da Lizbon’da doğmuş ama ömür boyu köyde yaşamış; 1915’te ölmüştü. Ne bir mesleği ne de eğitimi vardı. Doktor olan Ricardo Reis, 1887’de Oporto’da doğmuş, bir Cizvit okuluna gitmiş, Latince öğrenmiş, tıp öğreniminden sonra, 1919’da kralcı olduğu için Portekiz’den ayrılarak Brezilya’ya yerleşmişti. Alvaro de Campos ise 15 Ekim 1890’da Tavira’da doğmuş, ortaöğreniminden sonra Glasgow’a giderek makine ve gemi mühendisliği okumuştu. Tatillerden yararlanarak Uzakdoğu’da ve Avrupa'da yolculuklara çıkmış olan Campos, Lizbon’da oturmaktaydı.
Necmettin Erbakan, okulun eğitim verdiği aktif dönemlerin toplamı olan 3.5 senede, İTÜ Makine Mühendisliği'nde reko- ru hala kırılamayan 3.96 ortalamayla, mezun olmaya hak kazanmıştır.
Tarihî romanların birer roman olduğunu unutmayalım, bir tarih kitabı değil. Yazar kitabında heyecanını yüksek tutmak için olumlu ya da olumsuz yakıştırmalar yapıyor. Bu konuda Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, edebî bir metinde yazar, tarihi veya karakterleri istediği gibi hayâl edip şekillendirebilir anlayışına itiraz ediyor ve bir yazısında şöyle
2018’de yaşayan alelade bir vatandaş kendini gitgide daha işe yaramaz hissediyor. TED konuşmalarında, hükümetlerin düzenlediği beyin takımı toplantılarında, ileri teknoloji konferanslarında herkesin ağzına pelesenk olan bir dizi gizemli kelime heyecanla telaffuz ediliyor (küreselleşme, blok zinciri, genetik mühendisliği, yapay zekâ, makine öğrenmesi) ve sıradan insanlar bu kelimelerin hiçbirinin kendileriyle bir alakası olmadığını varsaymakta haklı sayılırlar.
📍Efsane gemi Mahmudiye Kalyonu ile denizlere açılıyoruz. Mısır’dan Kırım’a, esaretten kahramanlığa uzanan bir macerada tarih ve efsaneler arasında seyrüsefer ediyoruz… Vira Bismillah…
🔹️Rusların 1770 tarihinde yaptığı baskında Çeşme Limanı’nda demirli halde bekleyen Osmanlı gemilerini yakmasıyla Osmanlı Donanması büyük bir güç kaybetmişti. Artık