TOPRAK YOĞUNLAŞMASI
Devlet Planlama Teşkilatı, bu durumu şöyle değerlendirmektedir: “İşletmelerin küçülmesi ve toplam işletmeler içinde mutlak sayılarının artması gelirin düşmesine sebep olmakta ve bu türlü işletmeler, pazar için üretime ve tarımsal üretimi geliştirmek için sermaye terakümü sağlamaya değil, kendi kendine bile yetmez hale gelmektedir."
"Türkiye'de tarımsal işletmelerin büyük bir çoğunluğunun cüce işletmeler oluşu, toprak yoğunlaşması ve mevcut veraset sistemi dolayısıyla işletmelerin daha da yetersiz hale geliş olayının devam etmesi, köylü nüfusu köyden itmekte, tarım işçisi durumuna sokmakta, ya da ortakçı, icare ve marabacılık gibi ve karşılıklı hak ve vecibeler açısından geleneksellikten kurtarılamamış tasarruf şekillerine başvurmaya zorlamakta, bu da köylünün gelir yönünden de öte sömürülmesine sebep olmaktadır. Diğer yandan tarımdaki makineleşme, ortakçılık ve kiracılık vs. müesseselerinin tasfiyesi yolunda etkiler yapmakta, bu durumun açığa çıkardığı köylü nüfus, yeni yeni sosyal ve ekonomik problemlere konu olmaktadır."
“İnsan beyni, kendi kendini sürdüren o karmaşık sistemi içinde, bazen bir makinenin tekrarlayan dişlileri gibi işler.
Özgürlük ve yaratıcılık arzusuyla yanarken, aynı zamanda kendi kendini kısır döngülere hapseder.
Bu tekrarlar, insan bilincinin sınırlarında örülen bir labirenttir;
burada varlık, özgünlük ve rutinin ince çizgisinde gezinir.
Makineleşme, insanın kendi özünden uzaklaşmasının felsefi bir ifadesidir;
çünkü bilinç, ancak kendini aşabildiğinde gerçek anlamını bulur.”
- BATININ PANZEHİRİ...
«Efendim, zaten bu mesele bir sosyoloji kaidesi olmuştur: Başka bir medeniyete ait teknik veriler, bünye tarafından hazmedilmeden alınınca, duygu, düşünce ve iradî faaliyetleri yönlendiren unsurlar
- TRUM, TRUM!...
Şimdi, şu makineleşme işine başka bir açıdan bakalım:
Makine, insan gücünü iptal etmek, insanı ıskartaya çıkartmak ve ortaya işsiz adamlar yığmak için değil; aynı insanları daha verimli kılmak içindir.
Bizde ise tam tersi oluyor: Rolü hazmedilmemiş makine, saf insan emeğini bozuyor. Sürülerle köylü, iş bulmak için büyük şehir meydanlarında kümeleniyor. Verim ise bir türlü yükselemiyor; yine olduğu yerde kalıyor.
Ve buna "ilerliyoruz!" deniyor...
ordular, askerler ve makineleşme üzerine..
Düzenli ordular hiçbir zaman kararlı, güçlü insanlardan oluşmazlar; askerler iyi disipline edilmiş makineler olabilirler, ama güçlü tutkuları ya da keskin bir zekası olan bir askere rastlamak güçtür.
Sayfa 36 - Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi, Mary Wollstonecraft, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi, İş Bankası Kültür Yayınları, XII. Basım·Kitabı okudu
