Küçükler çok benzeşirler: Korku ile acının derinleştirdiği anlayışlı gözler, yaşlarına nisbetle ağır tecrübelerin kırıştırdığı ve soldurduğu mânâlı yüzler, tahammülün düşürdüğü başlar ve ümit...
Leonardo da Vinci, insan bir şeye ancak anladıktan sonra nefret ya da sevgi duyabilir, demiş. Bundan daha yanlış, aynı zamanda da daha manalı bir söz bilmiyorum.
"Soğuk ve lakayt ışığını rastgele her tarafa dağıtan ve yeryüzünün en korkunç hadiseleri karşısında bile alaycı sükutunu muhafaza eden bu parlak cisim, insanı kendinden geçirecek kadar sarhoş eden o güzel ve manalı ay mıydı?"
...
beynimde hep manalı bir uçurum.
Benim hayranlığımdan inlerdi şehir
ben atlara ve uzaklara hayrandım..
Irmaklara salardım kendimi
ruhumda kaynar adımlarla gezinen dünya
bana hain sevgilimdi.