Bir kutuyu karıştırdı, onu uzun süre bekledim, fotoğraflarla dönüp bana bir tanesini uzattı. Şuna bakın, dedi, fotoğraf bizi gözetleyen, belki de bizi yakalayan bir şeydir, örtünün üzerine oturmuş saçında fiyongu olan şu bebeğe bakın, o benim. Durakladı. Şimdi o ben miyim, diye kendime soruyorum o ben miydim? O, bugün Tiago olarak anılan ve her gün benimle birlikte yaşayan kişi miydi?
Sanirim hamile kadın en keskin ve gelişmiş koku duyusuna sahiptir
Hamile olmadigim zamanlar beni rahatsız etmeyen her koku, hamileligimle birlikte dayanılmaz olur.dunyada koklamadıgimız milyonlarca çeşitli koku olduğunu ve de bunların büyük çoğunluğunun pek de iç açıcı kokular olmadığını hamilelik döneminde öğrenmek zorunda kalırım.bir ara evde burnuma mandal takip ağzımdan nefes almayı denemisligim bile vardir hani...
Sayfa 53 - ÇiviyazılarıKitabı okudu
Reklam
102 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kino ve Juana'nın bebeğini bir gün akrep sokuyor. Hemen doktora götürüyorlar fakat paraları olmadığı için doktor bakmıyor. Kino, dedesinden babasına babasından kendine kalma sandalıyla denizde açılıyor ve inci bulmaya çalışıyor. Kayaların arasında kocaman bir tanesini buluyor, sandala çıkıp açıyor ve içinden kocaman bir inci tanesi buluyorlar. Daha evlerine varmadan bütün kasaba halkı incinin namını duyuyor ve inceye bakmak için Juana ve Kino'nun evine geliyorlar. Juana incinin lanetli olduğunu söylese de Kino atamaya direniyor. Güzel bir eserdi. Kesinlikle tavsiye ederim.
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202338,2bin okunma
Travmaları uzaklarda aramıza gerek yok. En büyük travmalar genellikle çok yakınımızdan geliyor. Aslında biliyor musunuz, bunun nedeni de şu; biz insanlar bu dünyada bir anlamda beklentilerimiz kadar travma yaşıyoruz. Dış kapının mandalı dediğimiz kişilerden fazla bir beklentimiz olmadığı için onların bizim üzerimizde travma yaratma ihtimali de daha az. En çok beklentimiz en yakınımızdakinden olduğu için en yakınlarımızın bize travma yaşatma ihtimali de daha yüksek. Zaten bu yüzden bir ruhu en derinden üzende bir yabancı değil, çok şey beklediği yakınları oluyor.
Dedikodu
Kim söylemiş beni Süheyla'ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni'yi öptüğümü, Yüksek kaldırımda, güpe gündüz? Melahat'i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Güya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Mualla'yı sandala atıp, Ruhumda hicranını söyletme hikayesi?
YKY
Kim söylemiş beni Süheylâ’ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni’yi öptüğümü, Yüksekkaldırımda, güpegündüz? Melâhat’i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Gûya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Muallâ’yı sandala atıp, Ruhumda hicranın’ı söyletme hikâyesi?
Reklam
1.000 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.