kişinin başına gelen bazı olaylar, onun hayatında önem verdiği ve anlam yüklediği unsurları sorgulamasına neden olabilir. Hastanede yatan hasta olmak, cezaevinde hükümlü veya tutuklu olmak, kadın sığınma evlerinde kalmak, huzurevinde yaşlı olmak ve aile içi şiddete şahit olmak veya maruz kalmak “gibi durumlar bu olaylara örnek verilebilir. Böylesi zor ve sıkıntılı zamanlarda kişi, fiziksel ve psiko-sosyal açıdan olduğu gibi manevi açıdan da güçlükler yaşar.
İnsanın fiziksel, psiko-sosyal ve manevi boyutları birbiri ile etkileşim hâlindedir. Örneğin, birey uzun süreli bir üzüntü hâli Yaşarsa bu durum onun bedenine baş ağrısı, mide ağrısı gibi yansıyabilir. Yani psikolojik bir problem fizyolojik olarak da "kendini hissettirebilir. Benzer şekilde namaz kılmak gibi insanın manevi boyutunda tecrübe ettiği olumlu bir durum onun “Psikolojisine de olumlu bir şekilde yansıyacaktır, Çünkü kişi için namaz kılmak, Allah'a dönmek, onunla irtibat kurmak demekse yüce bir gücün varlığını ve desteğini hissetmek kişinin, kendini iyi hissetmesine yardımcı olacaktır.” Dolayısıyla denilebilir ki insan farklı boyutlardan oluşan bir bütündür ve bu boyutlar, birbiri ile etkileşim içindedir.
Reklam
İnsanlar hayatı, dünyayı, olayları ve nesneleri birbirinden bağımsız parçalar hâlinde değil; anlam yüklü ve birbirine bağlı olarak algılar. Genel olarak insanların hayatlarına bir anlam ve amaç bulmaları da yaşadıkları olayları nasıl açıkladıklarıyla alakalıdır. Kişi başına gelen bir olayın ardında bir hikmet olduğunu düşünürse o olayı idrak ediş biçimi ona bir anlam sunacaktır. Örneğin, öğretmenliği sadece derse girip bilgileri anlatıp çıkmak olarak gören bir öğretmen için bu meslek sıradan bir iş gibi algılanırken, öğretmenlik mesleğini yeni nesiller yetiştirerek dünyayı daha iyi bir yere dönüştürme fırsatı olarak gören bir öğretmen için bu meslek daha farklı anlam ifade etnektedir.
Tüm dünyadaki psikoloji çalışmaları, insanın manevi boyutunun önemini ortaya koymuştur. Bu çalışmalarını ışığında Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization), sağlık tanımını değiştirmiştir. Önceleri sağlık, “İnsanın fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan iyi olması hâlidir.” şeklinde tanımlanırken yeni bilimsel gelişmeler ışığında bu tanım, “İnsanın fiziksel, psikolojik, sosyal ve manevi açıdan iyi olması hâlidir.” şeklinde düzenlenmiştir.”
Frankl, “İnsanların yaşamak için pek çok araca sahipler ama uğruna yaşayacakları bir amaca sahip değiller." diyerek modern insanın yaşadığı anlam krizine işaret etmiştir.
“Müminler birbirini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat gösterme de, tıpkı bir organ rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer."
Reklam
126 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.