Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk, şöyle yıldızlara bir bak. Düşün!.. Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor; terke mâni olan ne?
Zulme karşı sessiz kalmak, işlenen günaha ortak olmaktır ve görülecek ceza da ortaktır. Hadiste şöyle buyrulmuştur: “Şüphesiz insanlar zulmü gördükleri zaman güçleri yettiği halde ona mani olmazlarsa, Allah'ın azabının hepsinin üzerine inmesi pek yakındır.”
Şeyh Abdulaziz et-Tarifi
#getoutofrafah
“Hasan Aycın Sezai Karakoç için yazdığı şu sözler:”Efradını cami, ağyarını mani olmalıdır. Yani tarif eden, tarif edilene, doğruluk bakımından, eşit olmalıdır.”biçimde çerçeveletmiştir.”
7. Ordu kumandanlığını kabul edeceğim. Fakat senin düşündüğün gibi Falkenhayn’ın kumandası altındaki ordulardan birinde çalışmak için değil, bilakis onun yapmak istediklerine mâni olmak için 7. Ordu’ya naklime muvafakat edeceğim. Çünkü onun ne maksatla Yıldırım Ordular Grubu kumandanlığım deruhte ettiğini pekâlâ anlıyorum.
Bütün tahsilime ve yaşıma rağmen kalbimin soytarı kadar maskara olmasına mani olamadım. Şimdi içimde palyaçoların herkesi güldüren, fakat içinden ağlatan, kanatan ıstırabın, yalnızlığın yüzlerindeki hem feci hem gülünç gerginlikleri var.
Sevgili Dost,
Şu günlerde, "İyi misin?" sorusunu herkes aynı şekilde cevaplıyor: "Bu ortamda ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyim." İç karartıcı haberler birbiriüstü ne bir felaket kolajı gibi yapışıyor . Yapışıyor da çantasını çaldırmamak için trenle peron arasına sıkışıp parçalanan kadın, akşam yemeğini iştahla yememize mani olamıyor . Ormanlara atılan mazlum cesetler , izleyeceğimiz bir futbol maçının keyfine gölge düşürmüyor . Sevdiğimiz insanlara karşı yapılan büyük haksızlıklar karşısında bile, dudaklarımızdan ancak birkaç zayıf cümle dökülebiliyor . Üzüntü kalbe inemiyor , kalp buğzedemiyor ..
Dünyada eş yüzler olduğu gibi, eş ruhlar da vardır. Bunlar diğer ruhların kalabalığı arasında mütemadiyen birbirini ararlar, yaştan münezzeh oldukları için yılların açtığı mesafe buluşmalarına mani değildir.
Herşeyin dizgini elinde ve herşeyin anahtarı yanında ve birşey birşeye mani olmuyor.. umum eşyayı bir tek şey gibi kolayca idare eden bir tek Hâlık-ı Adl ü Hakîm'in mizanıyla, kanunuyla, nizamıyla terbiye ve idare oluyor.
“ Kardeşler! Asıl mesele, bir gün sizi bırakacak olan makamdan mevkiden kurtulmak, fani olanı bırakıp ölümsüz olana kanatlanmak, bütün aşkların da aşık olduğu aşka kurban olmaktır. Bizi olduracak da erdirecek de o aşktır. Dünya o aşkla kaim, derviş onunla daimdir. Güneş aşkla temiz kalır, geceyi aşkla aydınlığa çevirir; çirkini, güzeli, necisi, temizi aydınlatır. Güneş kışta da yazda da ısıtır; lakin ne necasetten kirlenir ne de soğuk kış günlerinde üşür. Düşman dıştan, aşk kalpten vurur adamı. Düşman okları öldürür, aşkın okları diriltir. Aşkla dikenden gül, çekirdekten ağaç çıkar. Hüzün, aşka ihlas ayarı yapar. Muhlis bir yürek, ölüme şeb-i arus diyerek bir ömür vuslatı bekler.
Aşk, Mü'mini bir âlemden başka bir âleme götürür. Bu yüzden aşk dilinde sevgiliye "yâr" denir. Sonra her şey gibi aşk da yardan ağyâra düştü. Gönül, edeple girilen bir dergâh olmaktan çıktı, bir kapısından girilip diğerinden çıkılan sahipsiz hâna döndü. Şehvetten kurtulmanın adı olan aşk; şehvetin, şöhretin karargahı oldu. Aşk, makamından düşünce söz de mahallinden çıktı, meddahların dilinde menfaat devşirme aracı oldu. Dünya kendine gelsin, insan uyansın diye âlimler, arifler ruhunu Kur'ân-ı Kerîm'den alan nice sözler söyledi. Bu uğurda nice bedeller ödendi; lâkin söz mahallinde masruf olsa da menziline varmadı.
Çünkü bu fetret, öncekilerden çok daha derindi. Ne lisan ne irfan ne de vicdan bıraktı insanda. Varlığı eşyanın fesadına mâni olan tuz da bozuldu."
Şimdiki aklım olsaydı... sözü dillerinden düşmez ise de şimdiki akılları olacak olanın olmasına da mani olamaz
Hani bu ki tek kelimeyle geçmiş için söylenmesi gereken şudur:
1) olan olmalıydı
Niçin çünkü olanın olması gerekmeseydi olmazdı olan olduğuna göre olması gerektiği için olmuştur olan olduğu için olmalıydı Bu bakımdan pişmanlığın ne bir değeri ne bir faydası ne de bir anlamı vardır
Olan olmalıydı Evet geçmişin yasası bu kaideden ibarettir
2) olacak olan olur
Bu Kaide de geleceğin yasasıdır Ne olacaksa o olur olacak olduğu için olur gelecek gelirken yanında ne getirecekse onu getirir Bu bakımdan olacak olan da olur geçmiş için pişmanlığı nasıl bir anlamı yoksa gelecek için de plan yapmanın gelecek olanın gelmesine karşı koymanın bir anlamı yoktur
1 ve 2 önermelerin doğruluğuna kabul edeceklerin şu sonucun doğruluğunu da kabul etmeleri zaruridir
3) olan olur
Kadere dair birikmiş sualler müvacehesindeki maruzatım bundan ibarettir