Uygunsuz "-meli -malı" cümleleri suçluluğa giden "ortak son yolu" temsil eder. Mantıksız -meli -malı cümleleri sizin mükemmel olmayı,her şeyi bilmeyi ve her şeye gücünüzün yetmesini beklediğinizi gösterir. Mükemmeliyetçi -meli -malılar, olanaksız beklentiler ve katılıklar yaratarak, yenilgiye uğramanızı sağlayan kurallar içerir. Bunların
bir örneği "Her zaman mutlu olmalıyım"dır. Bu kuralın sonucu, her üzgün olduğunuzda kendinizi başaramamış hissetmek olacaktır. Bir insanın ebedi mutluluğu yakalaması gerçekdışı olduğundan bu kural kendinize zarar verici ve aşırıdır.
Mantıksız -meli -malı ifadeleri, her zaman istediklerinizin hemen yapılmasına hakkınız olduğu şeklindeki varsayımınızla ilintilidir.Buna bağlı olarak ta, istediğinizi elde edemediğiniz durumlarda, X' i alamazsanız öleceğinizi ya da sonsuza dek keyiften mahrum kalacağınızı hissettiren tavrınız yüzünden ya panik ya da öfke yaşarsınız ('X' aşkı, sevgiyi statüyü, saygıyı, dakikliği, mükemmelliği güzelliği, vb. temsil edebilir.) isteklerinizin her zaman doyurulması konusundaki ısrarınız,kendinizi yenik duruma düşüren öfkenin temelini oluşturur. Öfkeye
eğilimli kişiler arzularını çoğu zaman şöyle ahlaki terimlerle anlatırlar: Birine iyi davranırsam, o bunun kıymetini bilmelidir.
evet İstanbul'u ben fethettim ama çiçekleri hak eden hocamdır
Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'a girdi. Oraya girerken ne görmüş olabilir? Bu soru sorulduğu an öğrenci düşünmeye başlar. Mantıklı veya mantıksız hiç fark etmez düşünür. Veya Fatih Hazretleri ne tür kokular almış olabilir?
Bir tane öğrenci bu soruya, gül kokusu almıştır, dedi. En güzel cevabı verdi. Gerçekten de tarihi kaynaklarda, sultanın İstanbul'a girişi sırasında halk koridor oluşturmuş ve kucaklarındaki çiçekleri sultana uzatmışlar. Bazıları çiçekleri, Akşemseddin Hazretleri'ne veriyorlar. O da mahcup olup gerçek sultanı işaret ediyor.
Fatih Sultan Mehmed, evet İstanbul'u ben fethettim ama çiçekleri hak eden hocamdır, diyor.
Şimdi şuna gelelim: Çocuk bu bilgiye sahip değildi belki. Fakat düşündü ve en mantıklı cevabı vermiş oldu. İdealist eğitimci işte bunu başarmalıdır.
Kötü, değersiz ruh haliniz; kötü, değersiz bir insan olduğunuzu kanıtlamaz; sadece siz öyle olduğunuzu düşünüyorsunuzdur; çünkü, geçici olarak üzüntülü bir duygudurum içindesinizdir ve kendiniz hakkında mantıksız ve saçma düşünüyorsunuzdur.
Talih denilen şey tesadüf. Tesadüf her şey. Ve
biz tesadüflerin oyuncağıyız... Hayatın tesadüfleri romanların tesadüflerinden daha mantıksız. Fakat bu mantıksızlıklar hayatın mantığını yapıyor...