Kitaba olumsuz bir önyargı ile başladım ve devam eden sayfalarında da bunu haklı çıkaracak şeyler okudum. Fakat hemen hemen 100. sayfalarda bu kanım oldukça değişti. Başta ne diyor bu yazar? diye sorgulayıp mantıksız buldum fakat ilerleyen sayfalarda oldukça beğendiğim ve faydalı olabilecek şeyler okudum. Tabi çok aşırı güzel aşırı faydalı diyemeyeceğim ve bu konuya, bilinçaltının, duanın, inanmanın gücüne inanmayanlar için de pek bir şey ifade etmeyecektir kitap. Ben ise, bu ikisinin ortasındayım diyebilirim. Bilinçaltımıza ve zihin gücümüze ne Tanrısal bir güç atfederim ne de hafife alırım. Sonuçta gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız her şey orada depolanıyor. Bazen çok derinde bazen ise yüzeyde. Ayrıca evrende de hiçbir şeyin kaybolmadığı söyleniyor buna da inanıyorum. (Belki bilimsel olarak da kanıtlanmıştır emin değilim.)
sonuç olarak; dili basit, akıcı, içerisinde yazarın danışanları ve tanıdıklarının hikayeleri olan çoğunlukla ilham verici ve ufuk açıcı, bazen de "o kadar da değil" dedirten bir eser olmuş.