Karl Marx'ın kendi kuramı, layık olduğu düşünsel ciddilikle ele alınınca, oldukça çok sayıda yanlışlanabilir öndeyiler sunmaktadır ki, bunların en önemlileri şimdiden yanlışlanmış bulunmaktadır.
Örneğin, bu kurama göre, ancak tam gelişmiş Kapitalist ülkeler Komünist olabilecektir, onun için de bütün toplumların önce Kapitalist gelişme aşamasını tamamlamaları gerekmektedir: fakat gerçekte, Çekoslovakya'nın dışında, Komünist olan bütün ülkeler endüstri-öncesi durumdaydılar hiçbiri tam gelişmiş bir Kapitalist toplum değildi.
Bu kurama göre, devrimin endüstri proletaryasına dayanması gerekiyordu: fakat Mao Ze-Dung, Ho Chi Minh ve Fidel Castro bunu açıkça yadsımışlar ve başarılı devrimlerini, ayrı ayrı ülkelerinin köylülüklerine dayandırmışlardır
"Çok tuhaf, Kady."
"Neymiş tuhaf olan?"
"Alexander ve Hypatia. Heimdall ve Churchill ve Mao. Gördüğüm onca şey ve bulunduğum onca yer arasında bana en çok yuva gibi gelen sen oldun."
"Ah, Tanrım..."
"Seni özleyeceğim."
"Ben de seni özleyeceğim."
vatan topraksa eğer
ormansa nehirse madense vatan
işçiyse köylüyse aydınsa vatan
yani yapıp yaratmaksa herşeyi yenibaştan
sevmeyi yenibaştan
alkışı yenibaştan
bir hesabı vardır bunun sorulur
bu hesabı soracaklar bulunur
akgün karagünden öcünü alır birgün
ürker altınlı yiğitliğin senin ey bunak düzen
ürker bu yağma saltanatın
o kanlı karanlıktan kopup gelen bebeğin
güneş renkli ilk çığlığından
lenin'ler olur bu çığlık hey bekleroğlu
marks'lar mao'lar mevlana'lar
mustafa kemal'ler olur hey bekleroğlu
galile'ler gagarin'ler adsız ustalar
ve sen olursun işte hey bekleroğlu
kıtlıklarda
kıranlarda
kurtuluşlarda
Batılı liberallerin iki yüzlülüğü müthiş: Güya kayıtsız şartsız demokrasiyi desteklerler ama şimdi halk din adına değil özgürlük ve adalet adına tiranlara isyan ettiğinde hepsi “derinden endişeli”.
Niçin endişelisiniz? Özgürlüğe bir şans tanındığı için niçin sevinmiyorsunuz? Mao Ze Dong’un eski bir sözü bugün her zamankinden fazla geçerli: “Gökkubbenin altında kaos var – durum mükemmel.”