Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sivas'ta katliam! 37 kişi, Madımak Oteli'nin yobazlarca ateşe verilmesi neticesinde, yanarak can verdi. Türkiye bu utanç tablosuna Maraş'la, Çorum'la alışıktı ve tarih bir kere daha utanıyordu. ... Sivas katliamı hakkında söylenmiş onca söz varken halen dahi söylenecek çok şey var.
Şunu da unutmamak gerekir ki devletin adil olmasını, özgürlük ve güvenlik sağlamasını, toplum dinamiklerinin güçlü olması dışında garanti eden hiçbir şey yoktur. Olmuş olsaydı 1921 Anayasası, 1923 Nisan'ında Anayasaya aykırı bir operasyon ile çökertilmez, 1924 Anayasası benzeri bir düzene kimse izin vermezdi. Ne İstiklal Mahkemeleri cinayeti, ne Dersim katliamı, ne darbeler, ne Maraş ve Çorum olayları, ne de 28 Şubat süreci yaşanmazdı.
Reklam
Maraş Katliamı
"23 Aralık günü, Menemen'de kanlı gericiler tarafından boğazlanarak şehit edilen Teğmen Kubilay'ın kırk sekizinci ölüm yıldönümünü yaşıyorduk. Kubilay'ın başını kesen Derviş Mehmet, inanın Kahramanmaraş katillerinin yanında zemzemle yıkanmış kadar temiz kalır. Olay öylesine korkunç, öylesine alçakça ve öylesine namussuzca planlanmış ve sahneye konmuştur... Bunun adına "anarşi" de denmez, "sağ sol çatışması" da... Bu "Alevi-Sünni" düşmanlığı ile de açıklanamaz. Bu planlı ve örgütlü bir saldırıdır. Çevre illerden Kahramanmaraş'a getirilen katil çetelerine belli adresler gösterilmiş, noktası ve virgülüne kadar hesaplanan bir plan yürürlüğe konmuştur."
Uğur Mumcu - Cumhuriyet 25 Aralık 1978Kitabı okuyacak
1978 Maraş Katliamı
O dönem ana muhalefette olan Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel, meşhur "Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz" sözünü Maraş katliamı üzerine söylemiş, gazeteci Uğur Mumcu bu sözleri "Demirel'in insanlığını anlamak için bu sözler yeter. Böyle bir siyasetçiye ne dünya tarihinde ne Türkiye'de rastlanmıştır" diye değerlendirmişti.
(Maraş Katliamı)
"Ama nasıl unutabildi herkes? Bunu, öncekileri, sonrakileri. Nasıl hiç yaşanmamış gibi devam edebilirler?” “Senin dediğin gibi. Duygusal taşlaşma çağı." "Ama bir bedeli olmalı bu taşlaşmanın." "Var,” dedi Mürşit "Lanetlendik.”
Uzun ama kırpamadım :( Maraş katliamı temalı...
Kimse bu günahları sahiplenmiyordu. Ortada bırakılmış , sahipsiz günahlara kimse aldırmıyordu. Polis kurbanların anısına karanfil bırakmak isteyenlere geçit vermiyordu. Çıplak ölü kız çocuğunun ruhu tepelerinde haykırıyordu, ama dünyanın kendi çevresinde dönüşünün gürültüsü öyle yüksekti ki, kız çocuğunu kimse duymuyordu. "Çürüyoruz,” dedi Madenci. ‘‘Ruhumuz taşlaştı, ama bedenimiz çürüyor. Öyle ya da böyle, daha toprağa girmeden çürüyoruz. İğrenciz, kokuyoruz." Dünya bir an Tanrının parmağının ucundaki bir çıban gibi göründü gözüne, Tanrı parmağını bir bastırsa çıban patlayacak, çürümenin kokusu bütün evrene yayılacaktı. Dünya denen çıban öyle tehlikeliydi ki bütün evreni zehirleyebilirdi. Taşlaşma çağında dünya bir nefes bile iyileşecek gibi görünmüyordu. Vicdana, utanca, bağışlanma isteğinin dayanılmaz azabına ihtiyaç vardı. Ama taşlaşan ruhlara azap işlemiyordu.
Reklam
70’lerin sonunda film acıklı bitti...
Hayatta tuhaf ve korkutucu şeyler oluyordu.Maraş katliamı toplumun kanını dondurdu.Kanlı 1 Mayıs her hatırlanışta toplumsal belleği ürpertecek kadar derin bir yara açtı.12 Mart Muhtırası tedirginlik yarattı.Büyükler kapsamlı tutuklamaları, aydınların gözaltına alınışlarını dikkatle izlerken, çocuklar “Neden, ne için , ne oluyor?” diye sorup cevap alamadılar.Deniz Gezmiş ve arkadaşları asıldı.Milli Şef İsmet İnönü öldü.
Sayfa 492Kitabı okudu
111 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.