Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
19 Aralık Maraş Katliamı
twitter.com/barisatay/statu... Maraş Maraş da derler Bu nasıl Maraş Al kızıl kan içinde can veren gardaş
Güneşin Ağladığı Gün / Maraş 78 Katliamı...
Hani gökte bulutlar toplanır ya; küme küme, ortalık kararır, sonra şimşekler çakar, gürültüler bütün alemi tedirgin eder, insanlar kaçar, sığınacak yer arar. Boşalır gökyüzü, seller silip, süpürür; geride korkunç bir boşluk kalır. Bizim de durumumuz tıpkı bir sel baskınının ardında kalan hüzündü, çaresizlikti.? ..... Sabah, doğanın o güzel renklerini taşıyan güneş, karalar bağlamıştı.. Çevreme bakındım; doğadaki her şey ama her şey kapkaranlıktı. Herkes karalar giymişti. Herkes ağlıyordu. Yüzümü güneşe doğru çevirdim; güneş de ağlıyordu. Siz güneşin ağladığını hiç gördünüz mü? O gün güneşin ağladığı gündü..? #maraşkatliamı 19aralik & 26aralık 1978
Reklam
10 Aralık tarihli yazısında ise Ecevit hükümetinin düşürülmesi için bir genel grev çağrısı yapacaktır. "Milli grev" adını verdiği bu grev hükümet düşürülene kadar devam etmeli, grev boyunca gazeteler çıkmamalı, esnaf kepenk kapatmalı, öğrenciler okula gitmemeli, devlete ait toplu taşıma araçlarına kimse binmemeli, tekel ürünleri boykot edilmelidir. Necip Fazıl böylesi bir grevin sadece bir hafta sürmesinin yeterli olacağını ve Ecevit hükümetini düşüreceğini söyler. Bu yazıdan dokuz gün sonra Maraş katliamı yaşanacak, Necip Fazıl olan biteni sessizce izledikten sonra, 26 Aralık 1978' de son bir yazı yazacak ve 12 Eylül sonrasına kadar gazete yazılarına ara verecektir. Bu yazı ve suskunluk, gidişatın nereye olduğunu göstermesi bakımından önemlidir: Maraş hadiselerine dair şu anda bir kıymet hükmü belirtmekten çekindiğim ve belirtecek olursam manaların nasıl bir bomba dehşetine dönüşeceğini ve hangi tarafın ekmeğine yağ süreceğini tahminden aciz olduğum şartlar altında vaziyet açıklık kazanıncaya kadar kalemimi susturuyor ve bu ana-baba gününde başka mevzulara el atmayı da sefalet telakki ediyorum. (Necip Fazıl, 2016b: 305) Necip Fazıl'ın kalemini susturduğu günün, hem kendisinin hem de Türkeş'in sürekli çağrısını yaptıkları sıkıyönetimin ilan edildiği güne gelmesi son derece ironiktir. Necip Fazıl gidişattan mı ürkmüştür, yoksa misyonunu o an için tamamladığını mı düşünmüştür bilinmez ama 26 Aralık 1978'de sıkıyönetim ilan edilecek, Türkiye adım adım 12 Eylül'e doğru gidecektir.
416 syf.
·
Puan vermedi
Bu Fatih Yaşlı'nın okuduğum ikinci araştırma kitabı. Açıkçası bazen bende öyle bir intiba bırakıyor ki zihnimden geçen şey onun solcu bir entelektüel değil de bazen kana susamış bir militan olduğu oluyor. Yazar alıntılarını iyi seçerek kitaba yediriyor. Kitabın eksik yönü tek taraflı bir bakış açısına sahip olması. Evet Ülkücüler de cinayet işledi fakat solcuların işledikleri ya değinilmemiş ya da tek cümleyle geçiştirilmiş. Halbuki karısı ve kızıyla birlikte öldürülen mi dersiniz yoksa namaz kılarken kurşunlara hedef edilen mi? Maraş katliamı konusunda özellikle Solcu Ermeni militan Garbis Altınyandan bahsedecek mi diye okudum ama maalesef göremedim. Son olarak Fatih Yaşlının savunduğu sistemi de biliyoruz Twitterdan çıksın da arada bir dünyaya baksın.
Antikomünizm, Ülkücü Hareket, Türkeş
Antikomünizm, Ülkücü Hareket, TürkeşFatih Yaşlı · Yordam Kitap · 202065 okunma
1978'de Türkeş Türkeş, 3. Ecevit hükümetinin kurulduğu 5 Ocak 1978 tarihinden yaklaşık üç hafta sonra, 29 Ocak 1978'de MHP'nin yayın organı Hergün gazetesine verdiği röportajda "anarşinin yükselişiyle CHP arasındaki ilişki" üzerinde durur. Türkeş sözlerine, "Biz senelerden beri anarşinin Marksizmden ve bölücülükten
Maraş katliamı 19 Aralık Salı akşamı, Maraş'ta ülkücülerin "Güneş Ne Zaman Doğacak" adlı antikomünist bir filmi izledikleri Çiçek Sineması'nda tahrip gücü düşük bir bomba patlatılır. Patlamanın hemen ardından 200 kişilik bir grup, "Komünistler ve Aleviler sinemaya bomba attı," diyerek şehirdeki CHP ve TÖB-DER binalarına
Reklam
16 Mart katliamı
16 Mart katliamı 1978'in ilk büyük kanlı saldırısı 16 Mart günü İstanbul Üniversitesi'nde gerçekleşti. İkinci Milliyetçi Cephe hükümetinin düşmesinin ardından solcu öğrenciler üniversitelere yeniden girmeye çalışıyordu. Girme kararı alınan yerlerden biri de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesiydi. Yapılan toplantılar sonunda 1 Mart 1978'de
Maraş Katliamı
Yeni doğmuş çocuk,kaç aylık bacaklarından ayırmışlar.Öyle parçalamışlar,dedi. Katliam bir türlü bitmedi.Geceli gündüzlü tam üç gün sürdü.Üç koca gün...Üç gün boyunca Maraş'ta devlet yoktu.Devlet de yoktu,insanlık da...
Sayfa 107Kitabı okudu
112 syf.
9/10 puan verdi
“Yaşamak şimdi var, şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.” Evet, Maraş katliamını yaşayan yüzlerce hatta binlerce insan için öyleydi yaşamak. Bu kitabı okurken alıntı yapamadım. Çünkü her kelimesi insanın belleğine kazınması gereken öneme sahip. Geri kafalılığın, gözü körlüğün, cehaletin, insan olmamanın bütün pisliğini bu
Kıran Resimleri
Kıran Resimleriİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2012274 okunma
243 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.