“Yaşamak şimdi var, şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.” Evet, Maraş katliamını yaşayan yüzlerce hatta binlerce insan için öyleydi yaşamak. Bu kitabı okurken alıntı yapamadım. Çünkü her kelimesi insanın belleğine kazınması gereken öneme sahip. Geri kafalılığın, gözü körlüğün, cehaletin, insan olmamanın bütün pisliğini bu
Şüphe edilmemek gerekirdi ki, Ermeni katliamı konusunda, sözler gerçeğe uygun değildi. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silâhlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmakta idiler. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekte idiler. Maraş‘taki feci olay bu yüzden çıkmıştı. Yabancı kuvvetleri ile birleşen Ermeniler, top ve makineli tüfeklerle Maraş gibi eski bir Müslüman şehrini yerle bir etmişlerdi. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi. Müslümanlar yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardı.
Cenneti isteyenler tarafından cehenneme çevrilen dünyanın en vahşi örneğidir Madımak Katliamı.
Nefretimi, öfkemi dökemem buraya ama onlar için yazdığım şiiri paylaşabilirim;
Kim verdi sana bu aklı
Fikir rehberin sahiden Kur'an mı?
Olduysa da bir hayli,
kesileli nefesimiz.
Madımak'ta soğumadı hala
12 Eylül soruşturması için ifade veren dönemin valisi Rafet Üçelli, Çorum olaylarında askerin seyirci kaldığını söyledi.
Çorum'da ne olmuştu?
27 Mayıs 1980’de MHP’li Bakan Gün Sazak’ın öldürülmesi üzerine, ertesi gün Çorum’da ülkücüler, Alevi ve solcuların dükkân ve evlerine saldırdı. Alevilerin oturduğu Milönü Mahallesi ablukaya alındı. Olaylar
Şüphe edilmemek gerekir ki, Ermeni katliamı konusunda, sözler gerçeğe uygun değildir. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmakta idiler. İntikam düşüncesiyle her tarafa insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekte idiler. Maraş'taki feci olay bu yüzden çıkmıştı. Yabancı kuvvetleri ile birleşen Ermeniler top ve makineli tüfeklerle Maraş gibi eski bir Müslüman şehrini yerle bir etmişlerdi. Binlerce ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi. Müslümanlar yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardı. Yirmi gün süren Maraş katliamında, Müslümanlarla birlikte şehirde kalan Amerikalıların, bu olay hakkında İstanbul'daki temsilcilerine çektikleri telgraf, bu faciayı yaratanları, yalanlayamayacak şekilde ortaya koymuştur.