Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yarınlar yorgun ve bezgin kimselere değil, rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir.
Dürüstlüğü arzulayanlar sevmeye başladıkları insanın hem samimiyetinden, hem de ahlakından yararlanmak için birbirlerine kenetlenir ve daha yakınlaşırlar; amaçları, sevgide eşit olmak, aynı seviyede bulunmak, yardım istemekten çok yardım etme eğiliminde olmak ve bunun aralarındaki saygıdeğer rekabet olmasını sağlamaktır. Böylece hem dostluktan çok büyük yarar sağlanacaktır hem de dostluğun temeli, gereksinmeye değil de doğaya dayandığı için, daha soylu ve daha gerçek olacaktır. Çıkar dostluğa yapışık olsaydı, çıkarın değişmesiyle dostluk da çözülüp giderdi; doğa değişemeyeceği için, gerçek dostluklar sonsuz olur.
Reklam
Ruh heyecan verici duygudan yoksun kalırsa, insanla hayvan arasında bile demiyorum, insanla ağaç kütüğü, bir kaya veya bu cins bir şey arasında ne fark kalır?
İlkyazdan sonra yazın, güzün gelmesine üzüldüklerinden fazla üzülmeye değmez. Çünkü ilkyaz, gençlik demektir; gelecekteki meyvaları müjdeler, ondan sonraki mevsimler ürün alma mevsimleridir. Birçok kez söylediğim gibi, yaşlılığın meyvası da o çağa gelmeden önce bol bol iyilik etmiş olduğunu anımsamaktır. Doğaya uygun olan her şeye iyi demeli, yaşlıların ölmesi kadar da doğaya uygun ne vardır? Gençlerin başına ölümün gelmesi doğaya aykırı bir şeydir. İşte bunun için gençlerin ölmesi bana, harlı bir ateşin bol suyla söndürülmesi gibi gelir; yaşlıların ölümüyse, geçmiş bir ateşin hiçbir etkiyle değil de, kendiliğinden sönmesi gibidir. Nasıl elmalar hamken çekilip kopartılır, iyice olgunlaşınca düşerlerse, öylece gençlerin canını bir güç çeker alır da, yaşlılar olgunluktan ölür. Bu olgunluk bana öyle tatlı geliyor ki, ölüme yaklaştıkça, uzun bir deniz yolculuğundan sonra karayı görür gibi oluyor, sonunda limana varacağımı sanıyorum.
CATO: Bana öyle geliyor ki ikiniz de pek güç olmayan bir şeye hayran oluyorsunuz; kendilerinde iyi ve mutlu ömür sürmek için azıcık yetenek olmayan kimselere her çağ ağır gelir; ama her iyiliği kendinden bekleyen insanlar için doğal zorunlukların hiçbiri kötü görünemez . Bunların başında da yaşlılık gelir; yaşlılığa herkes ulaşmak ister, ulaşınca da onu kötüler: bilge olmayanlar işte bu derece mantıksızdırlar, bu derece dengesizdirler. Yaşlılığın düşündüklerinden daha çabuk, sinsice geldiğini söylerler. Bir kez, bu adamlara kim, "Yanlış hesap yapın" demiş? Gençlikten yaşlılığa geçiş, çocukluktan gençliğe geçişten daha mı çabuk oluyor sanki?
Bir kütüphanesi ve bir bahçesi olan insan, başka hiç bir şeye ihtiyaç duymaz Marcus Tullius Cicero
Reklam
Dostluktan saygıyı kaldıran onun en büyük süsünü kaldırmış olur.
'Mutlu bir yaşam, zihnin sükunetinde yatar '
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.