Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bana göre Kazım Karabekir Paşa, Milli Mücadele tarihimizin büyük kahramanlarından biridir. O kadar ki Karabekir Paşa'nın teşviki, desteği ve büyük başarıları olmasaydı, Mustafa Kemal Paşa, Atatürk payesine ulaşamazdı. Peki ama devlet yayınları arasında Karabekir Paşa neden yok? Ali Fuat Cebesoy Paşa, Rauf Orbay, Mareşal Fevzi Çakmak, 3. Ordu kumandanı Salahaddin Paşa, Refet Paşa, Cevat Çobanlı Paşa, Dadaylı Halit Beğ... Neden yok?
Sayfa 105Kitabı okudu
İstanbul Hükümeti’nin azlettiği ve hakkında idam fetvası verdiği Mustafa Kemal Paşa, muzaffer ve güçlü kumandan olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden “Gazi” unvanını ve Müşir (Mareşal) rütbesini aldı.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Mareşal Atatürk
Atatürk’le ilgili “Atatürk kurucumuzdur", “Atatürk 20. yüzyılın büyük devlet adamıdır" gibi devamlı kullanılan klişelerimiz var. Bunlar doğrudur ama elzem olan bazı sloganları maalesef kullanmıyoruz. Birincisi Atatürk, Türkiye Mareşali’dir. Büyük bir mareşaldir çünkü başka mareşalleri takdir etmeyi bilmiştir. Büyük mareşaldir çünkü sivil hayata geçmeyi bilmiştir. Bunlar onun en büyük özelliklerindendir. Büyük ve yaratıcı adamlar bu geçişleri kolaylıkla yaparlar. İkincisi Atatürk bir organizatördür. Hem askeri alanda hem de politikada başarı göstermiştir. Büyük bir devlet adamı olduğunun göstergesi olarak monarşiyi Cumhuriyete dönüştürmüş ki bu gerçek bir İnkılabtır.
“İsmet, orduyu Sakarya’nın gerisine çek” der. Bu, orduyu yüz kilometre geriye çekmek demek. İnönü telaşla, “Peki” der, Eskişehir ile Ankara arasındaki alanı işaret ederek, “Buraları ne yapacağız, milleti burada nasıl bırakacağız?” Bunun üzerine Mustafa Kemal, “İsmet” diyerek sözüne başlar, “Orduyu çekmediğimizi farz edelim, ne yapacağız? Yapabileceğimiz bir şey yok. Bak İsmet, sen oraya çekilirken Papulas ne yapacak, seni takip edecek. Yani bizim vatanımızın içine girecek. Yani, ikmal hatları uzayacak.” Mustafa Kemal Anadolu’da yol olmadığını biliyor. “Halbuki ben” der Mustafa Kemal, “Memleketimin içine çekiliyorum. Bırak gelsinler. 0nları vatanın harim-i ismetinde boğacağım.” Yani onları girilmesine asla izin verilmeyecek özel namus alanımızda boğacağım. Zekice bir kelime oyunuyla İsmet Paşa’nın adı da kullanılarak söylenen bu sözler hem onu onore etmiş hem de ikna etmiştir. Nihayetinde ordu Sakarya’nın gerisine geri çekilmiştir. Atatürk Papulas’a Mareşal Kutuzov’un Napolyon’a oynadığı oyunu oynamıştır.
Sayfa 97
Efendiler, diğer bir görevim de, ordu içinde, savaş safları arasında doğrudan savaşa katılmak ve doğrudan savaşı yönetmekti. Bunu da gücümün yettiği ölçüde, hatta bir kaza sonucu sol kaburga kemiklerinden biri kırılmış olmasına rağmen, bütün varlığımla en iyi şekilde yapmaya çalıştım sanırım. Sakarya Savaşı sonuna kadar bir askeri rütbeye sahip değildim. Ondan sonra, Büyük Millet Meclisi tarafından bana Mareşal rütbesiyle Gazi unvanı verildi...
Sayfa 419 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Salih Bozok da Mustafa Kemal'e büyük bir dostluk bağıyla bağlıydı. Öyle ki, 10 Kasım günü Paşa vefat edince, Salih Bozok da "Mareşal bir yere gidiyorsa, yaveri yanında olur." diyerek intihara teşebbüs etmiştir.
Sayfa 378Kitabı okudu
Reklam
"Milli Emniyet Hizmeti" (M.E.H./MAH) adının Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından verildiği bilinmektedir. Gerek, Riyaset'in kuruluşunu bildiren 6 Ocak 1926 tarihli ve Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşa imzalı belgede ve gerekse Riyaset'e resmiyet kazandıran 19 Aralık 1926 tarihli ve Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) imzalı Bakanlar Kurulu Kararnamesi'nde Teşkilat'ın adı "Milli Emniyet Hizmeti", kısaltması da "Mim.Elif.Hı." şeklinde geçmektedir. Burada, araya konan noktalar sebebiyle, "Emniyet"i okutan Elif in "A" olarak okunması imkânsızdır. Daha sonra, "Mim" ile "Elif' harfleri birleştirilerek, "M.E.H.'in "MAH" olarak yazılması ve okunması ortaya çıkmıştır. Bu tercihin, Teşkilat'a bir rumûz yaratılması amacıyla yapıldığı da düşünülebilinir. Kısaltmada, kulağa hoş gelmeyen M.E.H.'in MAH olarak yazılması emrini, bilahare şifahen Atatürk'ün verdiği yolunda da bilgiler bulunmaktadır. Gizli tutulan Teşkilat'ın adı ve resmi yazılarda bulunan MAH rumûzu, konuyu bilmeyen kişiler tarafından açılarak "Milli Amâle Hizmet", "Milli Âmâle Hizmet" ve "Milli Asayiş Hizmeti" olarak yanlış şekilde ifade edilmiştir. Bu tabirlere, Osmanlıca ve Latin harfli hiçbir resmi belgede rastlanılmamakta ve Teşkilat'ın adı sadece "Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti" olarak geçmektedir.
Sayfa 45 - Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Ocak 2002 - PDF
Bir sen varsın, seni biliriz!..
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu babası, ölümsüz banisi, bengi halaskârı, Türk ordularının ebedî başbuğu Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saygı ve minnetle..
Sayfa 9 - ÖTÜKEN NEŞRİYAT
Başbuğ ♡
• İstanbul Hükümeti'nin azlettiği ve hakkında idam fetvası verdiği Mustafa Kemal Paşa, muzaffer ve güçlü kumandan olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden "Gazi" unvanını ve Müşir (Mareşal) rütbesini aldı. •
Sayfa 219 - Kronik KitapKitabı okudu
Mustafa Kemal araya girerek, “İsmet, orduyu Sakarya’nın gerisine çek” der. Bu, orduyu yüz kilometre geriye çekmek demek. İnönü telaşla, “Peki” der, Eskişehir ile Ankara arasındaki alanı işaret ederek, “Buraları ne yapacağız, milleti burada nasıl bırakacağız?” Bunun üzerine Mustafa Kemal, “İsmet” diyerek sözüne başlar, “Orduyu çekmediğimizi farz edelim, ne yapacağız? Yapabileceğimiz bir şey yok. Bak İsmet, sen oraya çekilirken Papulas ne yapacak, seni takip edecek. Yani bizim vatanımızın içine girecek. Yani, ikmal hatları uzayacak.” Mustafa Kemal Anadolu’da yol olmadığını biliyor. “Halbuki ben” der Mustafa Kemal, “Memleketimin içine çekiliyorum. Bırak gelsinler. 0nları vatanın harim-i ismetinde boğacağım.” Yani onları girilmesine asla izin verilmeyecek özel namus alanımızda boğacağım. Zekice bir kelime oyunuyla İsmet Paşa’nın adı da kullanılarak söylenen bu sözler hem onu onore etmiş hem de ikna etmiştir. Nihayetinde ordu Sakarya’nın gerisine geri çekilmiştir. Atatürk Papulas’a Mareşal Kutuzov’un Napolyon’a oynadığı oyunu oynamıştır.
inkılap kitabeviKitabı okudu
353 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.