maaşallah hocam
Peygamberlerin ve velilerin göğüsleri marifet nuruyla dolduğundan, damarlara taşıp o nur ile gönül ve can heyecan bulur. Hisler ve nefis kuvvetleri, nefislerin şehvet yeli onunla harekete gelir. O hâlde gönül ehli olan ariflerden her kim ki kalbinde nuru bol olur; öyle olgunun cima şehveti çok olur. Çünkü ilâç etmek, illet kadar lâzım gelir. Nitekim hazreti Habib-i Ekrem (s.a.s.) “Bana kırk erkek gücü verildi, mümine ise on” buyurmuştur.
Pragmatist amaçla sevenler
İşte öyleleri bağışın kölesi olmuşlardır ki marifet gerçeğinden ve sevgi zevkinden pay almamışlardır. Onlar yalnızca birbirlerine fiillere ait bir sevgiyle sevgi duymuşlardır. Onların nazarında ayrılıp kavuşmak farklıdır. Öylelerinin sevgileri, herhangi bir lütufla fazlalaşır ve bir engelle de eksilir. Çünkü, onların gayret ve nazarları yararlarına göredir. Şu hâlde bunların sevgileri çıkarlarına bağlıdır. Onlar Rab’lerine ibadette bile bir fayda isterler. Eğer isteklerine aykırı bir şeyle karşılaşırlarsa derhal şikâyet yoluna giderler ve sevgilerinde bir bozulma, bir noksanlık meydana gelir. Sevgilinin haklarını unutup ona uymazlar, belki de ona en büyük düşman kesilirler. Gerçi o sevgilinin sıfatları, olgunlukları ve fiilleri onun üzerinde olduğu gibi kalır. Fakat o sevgi çıkara göre değişir. Öyle ki o sevgili asla sevgili sayılmaz. Çünkü, terk olunan sevgili artık sevgili olmaz. Böylesi sevgi de bir çıkar elde etmek için olduğuna göre o sevgi çıkara duyulan sevgidir. Böylesi sevgi bütün hastalıklardan daha korkunç bir hastalıktır. Bu sevgiden asla hayır gelmez, böylesi sevenlerde vefa ve sefa olmaz. Çünkü fiillere dayalı sevgi çok çabuk yok olur. Bağlı olduğu sebep ortadan kaybolunca sevgi de yok olur.
Reklam
Allah’ı tanımak
“Ey Allah'ım! Ey sürekli diri ve kâim olan, ey yer ve göğü Yaratan, mülkün sâhibi, Celāl ve ikrâm sâhibi olan Allah'ım, lütfunla kalblerimizi diriltmeyi ve mârifet nûrunla gözlerimizi canlandırmanı istiyoruz senden.”
Sayfa 410 - Âlem Yayınevi
Allah’ı tanımak
“Ey âdemoğlu, kim bizim mârifet evimize girerse, ondan bütün korku, ve hüzün gider ve o, emniyette olur.”
Sayfa 410 - Âlem Yayınevi
Tefekkür ve Ferâset
“Tefekkür, mârifet ve muhabbet doğrudur. Anlayış ve ferâset kazandırır.”
Sayfa 343 - Âlem Yayınevi
Tefekkür ve Ferâset
“Tefekkür hikmet gözeneklerinin kaynağı, mârifet cevherlerinin mâdenidir.”
Sayfa 342 - Âlem Yayınevi
Reklam
Ehlullâh demişlerdir ki: Marifetullâh'ı (Allah'ı bilmek) isteyen bir kimse, ıssız bir yerde günlerce ve kalpten gelen bir aşkla Allah'ı zikretse ve nefsin hakkını verip arzularını sustursa ve kalbini kötü ahlâktan arıtıp güzel ahlâk ile bezetse, sözleri, fil ve ahlâkıyla Hz. Peygamberin izinden gitse ve yirmidört saatte üçyüz gr. yeme ve dört saat uykuya kanaat etse ve bu riyazetini tamamlayabilse onun kalbi meleküt âlemiyle ilişki kurar, gökleri seyreder ve marifet (bilme) devletine erer. Meleküt âlemi kendisine açılan bu kişi, başkasının rüyada gördüğünü yakaza (uyku ile uyanıklık) halinde görür. Sonra Melekler ve Peygamberlerin ruhları ona görünür ve onlardan faydalanır...
Şehvetine mağlup olanın hali, akli nuru sönmüş bir göze benzer. Yüzü güzel, aklı azdır. Onun budalalığı fenâ yaradılışına delildir. Akılsız güzelin kalbi, kinle doludur. Akıl, öyle suretlere bakmaz, sahibini ateşte yakmaz. Gönülde seyreden akıl, mârifet devletine erer, sevgi şarabıyla kendinden geçer ve Allah'ın huzurundan muradını alır...
Bilmelisin ki nefis, şerle dolu, Allah'a âsi, âhiret ehline düşmandır. Onu ancak az yemek, az uyumak ve az konuşmakla itaate alabilirsin (uslandırabilirsin) ve onun şerrinden, düşmanlığından kurtulup, ibâdetle uğraşıp, Allah a, yakınlaşırsın. Bir kâmil, saadetimizin sermayesi açlıktır der. Yani: kalp rahatı, sabır ve selâmet, ilim ve marifet, kemâl ve saadet, ilham ve hidayet, kısaca Allah'a kavuşmak yolu açlıktır...
Reklam
Allah’ü Bes, Bâkî Heves 2
“Allah bes, baki heves!” Yani “Allah’ü Teâlâ yeter, başkası geçici hevestir” Allah Bes Bâkî Heves "O evveldir, âhirdir, zâhirdir, bâtındır ve O her şeyi bilendir.” (Hadîd, 57/3
Anlayışlılık, zihnin kalp dergâhına hücumudur ki zıddını silerek onu kalbe mahkum eder. Anlayışlılık, gönülde eşyanın gerçeğini aydınlatan bir ışıktır. Murakabeye devam, kalbi korur ve bekler. Tefekkür, marifet ve muhabbet doğurur. Anlayış ve sezgi kazandırır.
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.