"Ford 2 yıl önce ilk T modellerini piyasaya çıkarmış Ford marka otomobiller caddelerde tek tük boy göstermeye başlamıştı Sakichi Toyota 4 ay süren Amerika gezisinden sonra Japonya'ya döndüğünde otomobil sektörünün geleceğini bütünüyle ikna olmuştu ve şu cümleyi dilinden düşürmüyordu artık otomobil çağındayız..."
Yaşadığımız yüzyılda artık kimliğin sosyal bir ürün olduğu ve “postmodern” toplumlarda tek ve istikrarlı bir kişisel kimliğin üretilip sürdürülmesinin zorlaştığı dile getirilmektedir. Benliğin kalabalıklaşmasını tarif etmek için icat edilen “multifreni” kavramı, varlığın çoklu ve farklı potansiyellerinin edinilmesine atıfta bulunmaktadır. Benlik
Reklam
Sitemlerini iyice îmbikten geçirmek için hep ayrı yumuşak ses tonunu kullanırdı Duygusal, şefkatli tavırlar sergiler, ama buna o da inanmazdı. Sadece pahalı ve marka giysiler için yaşayan annemin duygulan ise her zaman düzmece ve sahteydi..
Sayfa 26 - Doğan KitapKitabı okudu
Woody Allen
Ah şu modern psikanalistler yok mu! Dünyanın parasını alıyorlar insandan! Benim zamanımda beş Mark’a Freud’un kendisi tedavi ederdi sizi. On Mark’a hem tedavi eder hem de pantolonunuzu ütülerdi. On beş Mark’a Freud kendisini tedavi etmenize izin verirdi... ki buna istediğiniz iki çeşit sebze de dâhil olurdu.
Marka takıntısı olanlardan hallice bir durum:
❝ İnsanlar isimlendirmelerden büyülenmeyi bırakamadıkları sürece ne okurlarsa okusunlar koyunlar gibi isimlerin peşinden koşarlar. ❞
Sayfa 79 - İnsan Yayınları
Metalaştırılmış şeytanlar: Otomobil
Arabaları sahiplerinin toplumsal statülerini ve bir dereceye kadar da kimliklerini tanımlayan simgelere dönüştüren çeşitli marka ve modellerin rekabeti sayesinde, kapitalist ülkelerde bu alanda büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. İnsanlar kullandıkları arabayla bir ölçüde kim olduklarını ifade ederler.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
... Bugün ancak birtakım markaları tüketerek, belli marka arabalara binerek, belli marka giysileri üzerimizde taşıyarak varolduğumuzu zannediyoruz. Sahip olmayı mutluluğun yegâne aracı sanıyoruz.
Sayfa 32 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Yeni bir tüketici ahlakı oluşturuldu; Evin var saygınsın! Araban var saygınsın! Kredi kartın kadar saygınsın! Cep telefonunun markası kadar saygınsın! Tüketim-marka çılgınlığı Müslümanları da derinden etkiledi. Mücahit, müteahhit olurken; tek lokma tek hırka anlayışı lüks yaşama dönüştü. Bir dönem hep karşı çıktıkları modern hayat, artık pazarladıklarıydı! Tek istekleri vardı, para kazanmak! Bu nedenle dillerinden düşürmedikleri 'inşaat ya resulullah' oldu! Sürekli tarım alanlarını yok edip rant alanları açan spekülatif konut sektörünün simgesi TOKİ kabeleriydi artık! Havuzlu sitelerden daire almak için kültürel değerlerini askıya aldılar. Sadece yeşile düşmanlık etmediler. Dillerinden düşürmedikleri Osmanlıya en büyük kötülüğü yaptılar; Osmanlı mimari geleneğini yok ettiler. Geleneksel Osmanlı-Türk evlerini yıkıp talan ettiler. Ucube binalar dikerek tüm şehirleri, semtleri birbirine benzettiler. Neymiş, öğrencinin Osmanlı mezar taşını okuması gerekiyormuş, okullara Osmanlıca dersi koydular! Güzel. Peki, öğrenci Osmanlının ahşap binalarını/mimarisini nerede görecek? Avrupadan farklı ahşağ karkası olan hımış türünü nasıl öğrenecek? Dolma direği nedir gidip görebilecek mi? Hepsini biçtiler. Onlar için ahşap ev, köhne yapılardı! Kentsel dönüşüm rantçılığıyla tarihi mimariyi yok ettiler. Mahalle kültürünü betonlara gömerek toplumsal değerleri çürüttüler. İnsan kimliğini salt tüketime göre biçimlendirdiler. Bu sebeple Türk tarımının katili olmaları hiç şaşırtıcı değil...
Bla bla bla gibi gelmeli artık bize bu tarz sözler!!!
Gri Gap marka ütüsüz hırkamla siyah pamuklu taytımı şöyle bir inceleyince bir an kendimden utandım. İşte yine, çocukluğumdan bu yana içime işleyen korku, "Yeterince iyi değilsin," diye fısıldıyordu.
Sayfa 55 - Arkadya YayınlarıKitabı okudu
Günahımın ardından işlediğim suçun ortaya çıkma ihtimali içimi korkuyla dolduruyor. Gazeteye dönerken diş fırçası ve diş macunu satın alıyorum. Yarım saatte bir tuvalete gidip yüzümde ya da ince işlemeleri kolayca lekelenen Versace marka bluzumda herhangi bir iz kalıp kalmadığını kontrol ediyorum. Gözucuyla meslektaşlarımı izliyorum ama hiçbiri (özellikle de böyle konular için radarları hep açık tutan kadınlar) bir şeyin farkına varmıyorlar.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.