YouTube kitap kanalımda Fareler ve İnsanlar kitabını çizimlerimle birlikte yorumladım : ytbe.one/HHo8Z-JgYzU
Hepimiz hayalleri olan varlıklarız. Bazen gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz halde yorulmadan hayaller kurmaya devam ederiz. Fakat zaten hayalin kelime anlamına baktığımızda da: "Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi
Arkadaşlar sahaf sektörü ile ilgili ne düşünüyorsunuz merak ettim? Ben kendi düşüncelerimi söyleyeyim. Gittiğim yerde sahafların yanyana dizili olduğu bir sokak var. Tahminim 6 7 sahaf var orada. Naçizane birkaç deneyim elde ettim. Bu sektörün bittiğini, bitirildiğini düşünüyorum. Kesinlikle yazımı okuyanların içlerinde iyi niyetli bazı sahaflar
Üzülme ölüm son değil…
"Geçmiş; üzerinde hiçbir silginin silemediği, her bir satırına tek bir cümlenin yazılabildiği çizgili bir defterdi."
"Geçmiş,ismiyle zıt bir şekilde üzerinde yapılacaklar listesi olan bir ajanda gibi,zihnimde sokak sokak, tarih tarih dolaşıyor,geleceğe dönüş filminden çıkıp gelmiş Delorean marka araç gibi
Bir marka nasil oluşur . Kimi kimsen yok Allah'tan başka zorluklar ve sıkıntı seni hayallerinden vazgeçirecek mi .yoksa kadercilik yapıp kös kös oturup fırsatın kapına gelmesini mi bekleyeceksin.o zaman ise bu kitabı alıp okuma ile başla
Büyük emekler sonucu ortaya koyulan ciddi anlamda bilgilendirici bir kitap. Kitabı direkt e kitap formatında satın alabiliyorsunuz, basılı halde almak isteyenler içinse üç farklı kapak seçeneği var. Yer yer empati yaptım, üzüldüm ve yoğun hislerle okudum kitabı. Yazarımızın emeğine sağlık. Bu kitap tüm insanların önyargılarını kırması ve mahkum
CEZAEVİ YAŞAM REHBERİ
.
Kitabın adını okuyunca belki " Ne gerek var? " dedin, belki " Allah kurtarsın! " ya da "böylesi bir okumaya zaman ayırmak anlamsız geldi. Fakat işin_kitabın iç yüzü hiç de öyle değil malesef.
Ne kadar duymuş, bilmiş olsak da, okurken bile zorlandığım, etkisinde kaldığım yerler oldu. Oradaki yaşam
YouTube kanalımda bu tür ölmeden önce okunması gereken değil okumadan önce ölünmesi gereken çay edebiyatı kitapları için içerikler hazırlıyorum: ytbe.one/xHTvIh7z7ws
Eyvallah 1 kitabı tarifi için malzemeler:
2 su bardağı tasavvuf
1 su bardağı yağmur suyu
5 çay kaşığı çay
1 demet fesleğen
200 ml. Neutrogena bakım kremi
2 tatlı kaşığı
Her insan kendi matruşkalarını saklar.
Peki sizin açtıkça içinizden çıkan matruşkalarınız nedir?
Guzelliginiz mi ? Modanız mı ?
Maaşınız mı ? Kariyeriniz mi ?
Teknolojiniz mi ? Marka tutkunuz mu ?
Yalnızlığınız mı ? Aşırı sosyalleşme tutkunuz mu ?
Keskin İhtirasınız mı ?
Yoksa aykırı ve marjinal modlarınız mı ?
Kimsenin bilmediği iç içe geçmiş kaç matruşkasınız ???
1000Kitap uygulaması nedir?
Öncelikle 1000K ismini açıklıyayım;
Yılda 25 kitap okunması ile 40 yılda 1000 kitap olacak şeklinde düşünülmüş bir marka. Kitap ana fikrinin yanında anlık ileti paylaşımları, hastangler ile sosyal ekileşim oluşturma, yeni arkadaşlarla tanışma sohbet etme, satış (kitap şimdilik) ve reklamlarında yer aldığı web sitesi
Orhan Pamuk, deyince herkesin aklına tabi ilk Nobel alan ilk ve tek Türk yazarı geliyor. Öncelikle Nobel kısmına girmek onu tanımak için bence gerekli. Bir yazarın Nobel Ödülü alabilmesi için ülkesi eğer ki Dünyadaki Güçlü ve Söz Sahibi o meşhur ülkelerden değilse, kendi ülkesi ile ilgili sorunlu olması gerekir. Nobel çünkü kaos sever, entrika sever,
Rachel Abbott / İşte Böyle Başlıyor
Sürükleyici, akıcı ve psikolojik gerilim barındıran bir cinayet romanı #İşteBöyleBaşlıyor.
Mark, ilk karısı Mia’nın ölümünü atlatamamış, ablası Clio’nun sözüyle hareket eden ve rutinleri olan bir adam. Fotoğraf galerisi sahibi ve isim yapmış bir fotoğrafçı. Ablası Clio ise anneleri onları terkedip gittiği ve babası canına kıydığı için küçüklüğünden beri Mark’a karşı aşırı korumacı ve idareci bir kadın. Birgün bu abla ve kardeşin hayatına Evie adında bir kadın, fotoğraflarının çekilmesini istediğini söyleyerek dahil oluyor. Bir süre sonra Mark’la yaşadığı ilişki sonucunda Lulu adında bir kız çocukları oluyor. Evlenmeye yanaşmayan Evie’nin sürekli yaralanmaları ve ev kazaları olmaya başlayınca, çevreleri tarafından oklar Mark’a dönüp, “acaba şiddet mi uyguluyor?” sorusuna sebep oluyor. Ta ki birgün Evie’nin Mark’ı öldürüp, “Ben yaptım. Katil benim!” demesine kadar. Tüm aksiyon ve gerilim de bundan sonra başlıyor. Evie’nin mahkeme süreci, duruşma sahneleri ve geçmişe yolculuğu derken akıcılığına rağmen “bu kurgunun gizemi nerde” diye düşünmenize fırsat kalmadan öyle bir ters köşeler geliyor ki şok oluyorsunuz.
İki korkunç ölüme şahit olan bir ev, soruşturmayı sürdüren polisler ve geçmişin gizemi sizi okurken oradan oraya savuruyor. Yazar öyle bir sürpriz son yapmış ki tüm taşlar tekrardan yerine oturuyor. Kitabın sonunda kafanızda hiçbir soru işareti kalmıyor. Devam kitabı olan #CinayetOyunu ‘nu okumak için sabırsızlanıyorum.
Keyifli okumalar…