318 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Geriye dönüp geçmiş bir vakitte okuduğum bu kitabın incelemesini yazmakta ilk başta tereddüt yaşamadım da değil. Bilhassa bu tarz içerikli kitaplara olan ilgimin iyiden iyiye azalıp araştırma-inceleme kitaplarına kaydığı gerçeğini aynı şekilde hissediyor olduğum aşikâr iken. Ne var ki bu kitap türedilerinden bir kulaç önde duruyor. İncelemeyi
Ruhi Mücerret
Ruhi MücerretMurat Menteş · April Yayıncılık · 201315.5k okunma
markalaşma...
İsrailli bir genç elindeki McDonald's şapkasıyla ona doğru yürüdü Elçi Indyke şapkayla bir kalem uzatıp şöyle dedi: "Siz Elçi misiniz? İmzanızı alabilir miyim?" Süklüm püklüm bir edayla Elçi Indyk şöyle yanıt verdi: "Elbette. Daha önce kimse benden imza istememişti" Elçi ismini imzalamaya hazırlanırken, İsrailli genç ona şöyle dedi: ,Vay canına, McDonald's'ın elçisi olmak, dünyanın her yerindeki McDonald's restoranlarının açılışına gitmek nasıl bir duygu?" Elçi Indyk İsrailli gence baktı ve şöyle dedi: "Hayır, hayır. Ben Amerikan elçisiyim, McDonald's'ın elçisi değil!" Elçi Indyk ardından yaşananları şöyle tarif ediyordu: "Ona, bu benim imzamı istemediğin anlamına mı geliyor?' diye sordum. Çocuk da bana, "Hayır, imzanı istemiyorum" dedikten sonra arkasına dönüp uzaklaştı..
Reklam
334 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
Pazarlama alanında farklı ülkelerden markalara ait bir yapıt. Bir hikâye okumayı bekledim adını ilk okuduğumda. Markaların hikayesi üzerinden markalaşma yolunda ilerlemek isteyenlere faydalı olur düşüncesindeyim
Marka Hikayeleri
Marka HikayeleriJohn Grant · Mediacat Yayıncılık · 201412 okunma
164 syf.
9/10 puan verdi
Kitap yurtdışında tezini yazıp ülkesine gelen Ömer Faruk'un eskileri ziyareti ve değişen yapı hakkında düşüncelerini konu alır. Kimi vakit kominizm eleştirilir. Markalaşma ve tüketim hobisi kimi zaman Osmanlı mimarısının çöküşü, turistik anlam ifade etmeyen hamamların kapılarına zincir vurulmasından yakınılır. Eski kahve kültürü yerine "cafe" ve "bar" topluma empoze edilmesi... Kitapta mesaj içerikli çok cümle olduğundan birkaç alıntı çıtlatmaktan geri durmayacağım. Kitapta ele alınan ana konu değişimdir. Mustafa Kutlu'nun fikrine göre insanlar toprağa yakın olmalı sonuçta ne kadar uçlara çıkarsa çıksın- gökdelen gibi- döneceği olgu topraktır. İnsan ayağının altında toprağı hissetmeli, betonu değil. Bizim fikirlerini hikayede belirten yazarımız bu kitapta değişen ekonomiden tutun da değişen kültüre... Çoğu konuya değinir. Okuduğunuzda kalbinizde bir sıcaklık oluşuyor biraz hüzün de cabası. Okumanızı tavsiye ederim. Neleri yitirdiğimizi bize gösteren bir yazar...
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,120 okunma
Tespit
*üretim potansiyelimiz hakkında* İsviçre, Almanya, Belçika ve Fransa gibi ülkelerde en kaliteli çikolatalar üretilir. Üretim de çoktur, tüketim de, ihracat da. Çikolatanın hammaddelerinden olan kakao ve fındığı başka ülkelerden alıyorlar. Muhtemelen şekeri de ithal ediyorlardır. Demek ki, iyi bir üretimse amaç, hammadde üreticisi olmak gerekmiyor. Bizde ise hammadde üretimi var. Üretme potansiyelimiz daha fazla. Fakat ürün ve markalaşma, ihracat gücünü artırma çabası zayıf kalıyor. Demir hammaddesinden inşaat demiri, çekiç, keser, kazma da yaparsınız, makine de. Ufuk, öncelik ve gayret meselesi. 25.05.2018 Ali Rıza Malkoç #armozdeyis
Bir yandan herkes, ürün, hizmet, makam, şehir, farklılaşma, markalaşma peşinde.. Öte yandan herkes, her yer, her ürün, hizmet, makam hatta şehir birbirine benzemekte.
Sayfa 50 - Bir Anne Tüm Dünyayı Değiştirebilir
Reklam
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.