Hiçbir cemiyet, hürriyete yavaş yavaş, alıştıra alıştıra kavuşturulmaz. Hürriyete, onu kullana kullana alışırlar.
Bazı insanların pek garip bir hürriyet anlayışı var. "Hudutsuz hürriyet yoktur, her hürriyet, başkasının hürriyetiyle hudutludur" hükmünü işlerine geldiği gibi tefsir ediyor ve kendilerine biraz fazla "hürriyet" bahşederek, hoşlarına gitmeyen her hareketi, her fikri, hattâ her temayülü zincire vurmayı tavsiye ediyor, bunu haklı gösterebilmek için de, en basit hürriyet tezahürlerine "anarşi" damgası vurmaktan çekinmiyorlar.
Reklam
Milletin elinde hiçbir hak bırakmayan, halkı küçük bir zümre tarafından idare edilmeye muhtaç farzeden "otoriter" rejimler, maksatlarını maskelemek için milliyetçi kelimesini kabullendiler. Bizim basının "totaliter" muharrirleri de onlara ayak uydurdular.
... insanlık namına mukaddes ne varsa hepsini keyifleri ve menfaatleri uğruna çiğneyenlere "milliyetçi" dediler.
Evvelâ bu memlekette sefaletle, cehaletle İçtimaî müsavatsızlıkla, hülâsa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lâzımdır.
Hayır, rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müddetçe ne çocuk, ne nüfus isteyemeyiz. Karnını doyuramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini temin edemediğimiz her çocuk, "bu memlekete yüz milyon lâzım!" diyenlerin gözüne, onları gaflet uykularından uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. Bize yarının hastanelerini, darülâcezelerini cezaevlerini dolduracak, cahil, mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok!
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.