Emperyalizm, kapitalizmin özel bir aşamasını oluşturur. Bu özellik, kendini üç bakımdan gösterir: Emperyalizm, ilkin tekelci bir kapitalizm, ikinci olarak asalak ya da can çekişen bir kapitalizmdir. Emperyalizm, sosyalist devrimin önbelirtisidir. Emperyalizmin kapitalizme göre tarihsel yeri, ve genel olarak insanlık tarihinde ki yeri, işte budur.
İnsan, hangi düzen altında olursa olsun, bir emek gücü ile bezenmiştir. Ama bu güç, yalnızca kapitalizmde bir meta, yani bir alım satım konusu durumuna gelir. Emek gücü de bir meta durumuna geldiği zaman, kapitalizm, gelişmenin en yüksek derecesindeki meta üretimini temsil eder.
Reklam
Kapitalizm, yerini sosyalizme ve özel mülkiyet de toplumsal mülkiyete bıraktığı zaman, meta üretimi, kökünden nitelik değiştirir: sosyalist, planlı, üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerine değil, ama toplumsal mülkiyeti üzerine kurulu bir meta üretimi durumuna gelir.
Ürünlerini değişime sokan küçük üreticiler ekonomisinde basit mera üretimi adı verilir. Yalınç meta üretiminin, kapitalizm ile, önemli bir ortak özelliği var. Kapitalizm gibi, o da üretim araçlarının mülkiyetine dayanır. Bu nedenle de, kaçınılmaz bir biçimde, kapitalizmi doğurur.
Ürünler, bireyler, gruplar, sınırlar arasında bölüştürülür. Ama bu bölüşüm, belli bir toplumda, üretim araçlarının çok belli bir bölüşümü öncelemiştir. Böylece, kapitalist toplumda, üretim araçları, nüfusun ezici çoğunluğu onlardan yoksunken, küçük bir kapitalist grubun tekelinde olacak bir biçimde bölüşmüşlerdir. Sosyalizmde ise, tersine, üretim araçları toplumun malıdır.
Az gelişmiş ülkelerde feodalizm kalıntıları son derece zengindir. Sömürge ve yarı sömürge ülkelerde, kapitalist boyunduruğa, bir de feodal kalıntıların boyunduruğu eklenir. Sömürgeciler feodallere dayanır ve buna karşılık onu desteklerler.
Reklam
51 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.