Hiç mi utanmıyorsunuz, okumadığınız kitaplara, oradan buradan duyduğunuz sokak ağzı cümleleri ''alıntı'' imiş gibi eklemekten.!
Bir-iki dişinin/erkeğin beğenisini alacağım, diye, dünyanın en ''karakterli'' insanı profilini çizmeye çalışıyorsunuz da; başınız yastığa değdiğinde ''Ben bu çürümeye nasıl katılabiliyorum.? Benim yetiştireceğim çocuğun bu dünyaya ne katmasını bekliyorum.?'' diye düşünmüyor musunuz.? Vah o çocuklara.!!! Vah ki vah, sizi de yetiştirenlere tabii ki.. Oradan başlıyor bu büyük oranda..
Yahu, çizdiğiniz bu yalancı profillerle insanların hayatını karartıp, sonra ortalıkta ''mağdur'' rolü oynayarak gezdiğiniz bu dünyaya, nasıl bir zarar verdiğinizi görsenize.! Sizsiniz siiiiz, bu dünyayı lağıma çeviren, ardından ''kadınlar/erkekler'' diye başlayan o komik ahkâmları kesen.. ''İnsan'' olun.. Gerisi gelecek..
*
Bir sürü insanın söylediği ve söyleyeceği birçok şey var, ama henüz hiçbir şey bilmiyorlar.! (Sayfa: 21) diyor, Bob Marley..
Volvo Kamyonlar. Birinci kitap 
Doppler şehrin hayhuyundan bıkıp rotayı vahşi doğaya çeviren Doppler’i geyiği Bongo ve oğlu Gregus ile ormana daldıklarında bırakmıştık. Arkada Mustafa Sandal çalıyordu, “Akışına bırak, damarında akan kan gibi. Akışına bırak, dağlardan inen ırmak gibi.” :) Ancak kitap bir başlıyor bizim
