Merhaba kitap kurtları Stefan zweig ve yine güzel bir eser ile karşı karşıyayız. Clarissa adlı kahraman aslında günümüz kadınları arasında da çokça gördüğümüz benzer hikayeleri olan bir karakter. Aslında insan olma sürecinin siz daha doğmadan sizi dünyaya getirecek olan ebeveynlerinizine bağlı olduğu ve doğduktan itibaren yaşadığınız olaylar, karşılaştığınız insanlar, bulunduğunuz dünya şartları, kendinize olan inancınız, savaşma arzunuz ve karşınıza çıkan engellerden ibarettir. Kimimiz bu engelleri tek başına aşmaya çalışır. Kimimiz bizi kurtaracak bir güç bekler. Clarissa kimimize göre iyi bir savaşçı, kimimize göre korkak bir dövüşçü olabilir. Çünkü herkesin hayatta karşılaştığı sorunlar ve bunlara verdiği tepkiler başkadır. Dünya'da kadın olmanın zorlukları hangi devir olursa olsun birine bağlı kalma zorunluluğu, birinin soyadını alma, birinin soyunu devam ettirme, birinin namus dediği kavramın "sen "olması, dünyanın hangi zaman diliminde olursa olsun haksız bir tutumdur. Kadın birine ait tür devamı ya da namus kavramının kendisi değildir. Nasıl hikayedeki Brancoric erkek olduğu için savaşmak ya da asker olmak, insanları öldürmek istemek ve bunu şevkle yapmak zorunda olmadığı ve bunun için yargılanmaması gerektiği gibi. Benim şu anki dünyada da gördüğüm hikayede az bir yeri de olsa Marion karakteri gibi çokça yalnızlık korkusu, sevgi açlığı çeken insanların günümüzde sayısının az olmaması etkilemiştir. Stefan Zweig'a bizle bu eserini paylaştığı için tüm okurlar adına teşekkür ederim. Keyifli okumalar ️